Modality türkçesi Modality nedir

  • Usul.
  • Keyfiyet.
  • Kiplik.
  • Kip.
  • Şekil.
  • Tarz.
  • Yaklaşım.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Tedavi yöntemi veya cihazı.
  • Yöntem.
  • Modalite.

Modality ingilizcede ne demek, Modality nerede nasıl kullanılır?

Modalities : Şekil. Usuller. Tarz. Yöntem.

Modalization : Kipselleştirme. Kipleştirme.

Modal matrix : Kipsel matris.

Multi modal distribution : Çok-doruklu dağılım.

Modal : Kip. Makam (müzik terimi). Makamla ilgili. Kiplerle ilgili. Tipik. Model. Kiplik. Şekilsel. Kip belirteci. Kalıcı.

Unimodal curve : Tektepeli eğri. En yüksek sıklıkta tek gözlem değeri (tepe-değeri) bulunan bir dağılımın çizgesel anlatımı.

Bimodal : Hem demiryollarında hem de otobanlarda çalışabilecek şekilde tasarlanmış (araçlarda). İki durumlu. Çift modlu. Çift durumlu. Çift durumlu olarak meydana gelen (istatistik). İki biçimde meydana gelen.

Multimodal curve : Çoktepeli eğri. Türlü yapıda bir evrene ilişkin gözlemlerin dağılımını simgeleyen ve yüksek sıklıkta ikiden çok değeri bulunan eğri.

Unimodal : Tek modlu. Yanlızca tek bir biçimi veya tarzı veya yöntemi olan. Tektepeli.

Unimodal distribution : Tek tepeli dağılım.

İngilizce Modality Türkçe anlamı, Modality eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Modality ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Fashionableness : Havalılık. Moda. Modaya uygunluk. Asrilik. Biçim. Popüler olma durumu.

Consuetude : Alışkanlık. Örf. Adet.

Approached : Girişmek. Başvurmak. Varmak. Çok benzemek. Yaklaşım sergilemek. Görüşmek. Yaklaşmak. Ulaşmak. Benzemek.

Format : Resim boyu. Program. Genel düzen. Diziliş. Tutam. Bir film ya da görüntülük üzerindeki resmin eni ile yüksekliği arasındaki oran. (ölçün filmlerde ve dar filmlerde bu oran 3:4 (1:1,33) tür. geniş görüntülük işlemleri bu oranın 1:2,70'e kadar çıkmasıyla gerçekleşir). tv. televizyon görüntülüğündeki resmin eni ile yüksekliği arasındaki oran; ölçün filmde olduğu gibi 3:4'tür. Soruların biçimsel özellikleri, dile getirilişi, dizisi, geçişleri ve özel eylem simgeleriyle bir gözlem aracının taşıdığı biçimsel düzen. bk. dizenek. Sayfa düzeni. Düzenlemek. Kitap düzenlemesi.

Quality : Nevi. Çeşit. Nitelik. Özellik. Bir şeyi o şey yapan ve başka şeylerle karıştırılmamasını sağlayan varoluş biçimi. Sayısal olarak deyimlenemeyen ya da ölçülemeyen, ancak renk, koku, tad gibi görünümleriyle bilinerek tanınan özellik. Kalite. Ses kalitesi. Vasıf. Bünye.

Circumstance : Varlık. Formalite. Şart(lar). Durum. Detay. Teferruat. Vaka. Olay. Hal.

Abattoir : Hayvanların etleri için kesildikleri yerler, hlk. ekdi. Salhane. Mezbaha. Kesimevi.

Approach : Girişmek. Ulaşmak. Toplumbilim yönteminde toplumsal yapının biçimlenişi ve öğeler arasındaki ilişkilere bakış biçimleriyle birbirinden ayrılan ana doğrultulardan her biri. Ele almak. Yaklaşma. Başvurmak. Görüşmek. Yaklaşım sergilemek. Andırmak.

 

Lawing : Fen bilimlerinde kanun. Dava. Hukuk. Kaide. İlke. Adalet. Yasa. Kanun. Nizam.

Conformations : Uyarlama. Biçim. Tatbik. Uyuşum. Adaptasyon. Uydurma. Yapı. Uyma. Uygunluk.

Modality synonyms : interrogative mood, jussive mood, fact mood, declarative mood, imperative form, common mood, logical relation, grammatical relation, a c syndrom, formating, form, paradigm, fitting, a dna, a c deformity, gateway, closing, methods, art, declarative, gateways, ascendants, abdominal pain, lex, effigy, contours, state of affairs, subjunctive, managements, arbitrariness, example, abdominal fat necrosis, approximation property.

Modality ingilizce tanımı, definition of Modality

Modality kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The quality or state of being modal.