Oligochaeta nedir, Oligochaeta ne demek

Oligochaeta; Biyoloji alanında kullanılan bir terimdir.

Biyoloji'deki anlamı:

[Bakınız: solucanlar].

Teknik terim anlamı:

Oligoketler.

Oligochaeta hakkında bilgiler

Toprak ve tatlısu halkalı solucanları (Lat. Oligochaeta), genellikle segment ve seta taşıyan, sölomları bulunan halkalı solucanlar şubesine ait bir altsınıftır. Ağızları ön taraftadır. Boşaltım organları metanefridium tipindedir. Hermafrodittirler. Karekteristik olarak clitellum denilen bir yapı vardır. Clitellum birçok segmentin epidermisinin dışa doğru kabarmasıyla oluşan bir bezdir. Dışarı bırakılacak yumurtalar burada mukus bir kokon içine alınır. Oligochaeta'da çiftleşme ve karşılıklı döllenme görülür.
330px

Oligochaeta kısaca anlamı, tanımı

Oligo : Yunanca az ya da birkaç anlamına gelen ön ek. Birkaç(2-10) anlamında ön ek. Birkaç, 3-12 alt birim içeren

Boşaltım organları : İdrarı kandan süzen böbrekler, idrarı böbreklerden mesaneye ileten sidik kanalları, idrarı depolayan sidik torbası ve idrarı alarak sidik torbasından dışarı atan sidik borusundan ibaret olan organlar, organa urinaria.

Halkalı solucanlar : Çok hücreli hayvanlardan (Metazoa), birincil ağızlılar (Protostomia) ulumundan, vücutları uzun, yassı ya da yuvarlak, kısa bir baş bölgesinin ardından çember biçiminde bölütlerden yapılmış uzun bir gövdesi olan, ince bir kutikula ile örtülü, vücut duvarı ve bağırsak arasında ikincil karın boşluğu (solom) gelişmiş ve her bölütte bir çift solom bulunan, kırmızı renkte kan taşıyan bir damar sistemine, bölütlerde ekstremitelere benzer yapılara sahip, ip merdiveni tipindeki sinir sistemi iyi gelişmiş olan, yenilenme yetenekleri çok yüksek, er dişi ya da ayrı eşeyli, gelişmelerinde trohofor larvası görülen bir dal. Kıllı ayaklılar (Chaeto-poda) en büyük sınıfıdır. Çok hücreli hayvanlardan (Metazoa), birincil ağızlılar (Protostomia) dalında, vücutları uzun, yassı veya yuvarlak, kısa bir baş bölgesinin ardından çember biçiminde bölütlerden yapılmış uzun bir gövdesi olan, ince bir kutikulayla örtülü, vücüt duvarı ve bağırsak arasında sölom gelişmiş ve her bölütte bir çift sölom bulunan, kırmızı renkte kan taşıyan bir damar sistemine, bölütlerde ekstremitelere benzer yapılara sahip, ip merdiveni tipindeki sinir sistemi iyi gelişmiş olan, yenilenme yetenekleri çok yüksek, er dişi veya ayrı eşeyli, gelişmelerinde trokofor larvası görülen bir dal, Annelida.

 

Oligoketler : Halkalı solucanlar (Annelida) şubesinin, kıllı ayaklılar (Chaetopoda) sınıfından, uzun vücutları birbirine benzer bölümlerden yapılmış, deri çukurlarından kitin kıllar çıkan, eşeysel olgunlaşma sırasında üreme açıklıkları çevresinde semer (klitellum) denen bezli ve şişkin bir bölge oluşan hepsi hermafrodit, yenilenme yetenekleri çok yüksek, nemli topraklarda veya sularda yaşayan türleri olan bir takım.

Hermafrodit : [Bakınız: er dişi]. Er dişi. Erkek ve dişi birincil cinsiyet karakterlerini birlikte bulunduran. [Bakınız: erdişi].

 

Karşılıklı : İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil. Birbirine karşı bulunan. Birbiriyle ilgili olarak. Birbirlerine karşı bir biçimde.

Solucanlar : Halkalılardan, yer solucanı, tenya, askarit gibi vücutları uzun, yumuşak ve ayaksız hayvanları içine alan takım.

Çiftleşme : Çiftleşmek işi.

Epidermis : [Bakınız: üst deri]. Üst deri. Derinin yüzeyinde ektoderm kökenli, içten dışa doğru; bazal katman, spinozum katmanı, granulozum katmanı, lusidum katmanı ve korneum katmanı olmak üzere beş katmandan oluşan çok katlı yassı katman. Keratinleşme gösteren bu katmanlarda derinin ince ve kalın oluşuna bağlı olarak stratum lusidum bulunmayabilir. [Bakınız: üst-deri].

Döllenme : Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın oğulcuk durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah. Tozlaşma.

Karşılık : Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele. Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat. Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel. Cevap, yanıt. Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz.

Boşaltım : Boşaltma işi. Sistemlerin çalışabilmesi için sürekli olarak gereken boşaltma işlemleri. Sindirimden sonra bağırsaklarda kalan posanın, idrar torbasındaki idrarın ve ter, tükürük, sümük vb. salgıların vücuttan dışarı atılması, ifrağ.

Altsınıf : [Bakınız: lümpen proleterya].

Yumurta : Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre. Er bezi. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp. Tavuk yumurtası. Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi.

Epiderm : Üst deri.

Halkalı : Halkası olan. Bir tür olta iğnesi.

Boşaltı : Boşaltım. Vücuttan atılan dışkı, balgam, idrar vb. atıkların genel adı.

Kabarma : Kabarmak işi. Ay ve Güneş'in çekim etkisiyle, büyük denizlerde suların yükselmesi, met. Duygulanma. Kendini üstün görme, büyüklük taslama.

Solucan : Yuvarlak veya yassı, uzun kurtlara verilen genel ad.

Tatlısu : Balıkesir kenti, Erdek ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Çorum ili, Sungurlu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Erzincan şehrinde, Çağlayan bucağına bağlı bir bölge. Erzurum ilinde, Tortum belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Trabzon kenti, Akçaabat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Diğer dillerde Oligo anlamı nedir?

İngilizce'de Oligo ne demek ? : oligo-, oligo