Ossabawadası domuzu nedir, Ossabawadası domuzu ne demek

Ossabawadası domuzu; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Küçük bir alanda yetiştirilen dik kulakları, kalın derisi ve uzun burnu olan, yağ metabolizması oldukça iyi gelişmiş, diğer ırklara göre büyük oranlarda yağ depolanma imkânı olan, tüy rengi siyah olan domuz ırkı.

Ossabawadası domuzu tanımı, anlamı

Domu : Tepe

Ossa : Olursa. Olsa. Kemikler.

Domuz : Çift parmaklılardan, eti, yağı, derisi veya kılı için beslenen, evcil hayvan (Susacrofa domestica). Hain, aksi, ters, inatçı, hınzır kimse.

Metabolizma : Canlı organizmada veya canlı hücrelerde hareketi, enerjiyi sağlamak için oluşan, biyolojik ve kimyasal değişimlerin bütünü, özümlemenin ve yadımlamanın toplamı.

Depolanma : Depolanmak işi.

Gelişmiş : Gelişme gösteren, ümranlı.

Oldukça : Olabildiğince.

Oranla : Herhangi bir şeye göre, herhangi bir şeyle kıyaslayarak, nispeten.

İmkan : Olanak. İmkân - imkân ihtimal: hiç bir ihtimal. olanak.

Siyah : Kara, ak, beyaz karşıtı. Bu renkte olan. Baskıda başka harflerden daha kalın görünen harf türü.

Kalın : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

 

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Kulak : Başın her iki yanında bulunan işitme organı. Saban kulağı. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü. Duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri. Varlıklı Rus köylüsü. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

Geliş : Gelme işi.

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

Yetiş : “Amacına ulaş, isteğine kavuş” anlamında kullanılan bir isim.”.

Büyük : Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Önemli. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Üstün niteliği olan. Niceliği çok olan.

Uzun : İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı. Ayrıntılı olarak, derinlemesine. Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren. Ayrıntılı.

Diğer dillerde Ossabawadası domuzu anlamı nedir?

İngilizce'de Ossabawadası domuzu ne demek ? : ossabaw island hog