Paçala nedir, Paçala ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Safrakesesi.

Güven duygusu, yüreklilik.

Paçala ile ilgili Cümleler

  • “Paçaları sıvadı, bir beygir kiralayıp köy köy dolaştı.”
  • Tom, paçaları ıslanmasın diye onları sıvadı.
  • Dereyi görmeden paçaları sıvama.

Paçala ile ilgili Atasözü veya Deyim

çayı görmeden paçaları sıvamak : dereyi görmeden paçaları sıvamak.

dereyi görmeden paçaları sıvamak : gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak.

paçaları sıvamak : kolları sıvamak.

paçalarından akmak : pislik ve kir çok olmak.

pislik parmağından (veya paçalarından) akmak : çok kirli olmak.

(üstünden veya paçalarından) kibarlık akmak : aşırı derecede kibar davranmak.

Paçala tanımı, anlamı

Paça : Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm. Bu ayaktan yapılmış olan çorba. Kasaplık hayvanların ayağı

Paçal : Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaya göre belirlenen gerekli karışım oranı. Çeşitli şeylerin karışımı.

Yüreklilik : Yürekli, korkusuz, cesur olma durumu, yiğitlik. Yürekli kimseye yakışır davranış.

Yürekli : Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretli, cüretkâr.

 

Yürek : Kalp. Mide, karın, iç. Kupa. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül. Acıma duygusu. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret.

Safra : Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık. Bazı balık ağlarının alt tarafına takılan, ağın su içinde kalmasını sağlayan ağırlık, balast. Karaciğerin hazmı kolaylaştırmak için onikiparmak bağırsağına salgıladığı yeşilimsi sarı renkli acı sıvı, öd. Sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kimse veya şey. Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine konulan ağırlık, balast.

Duygu : Duyularla algılama, his. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik. Önsezi.

Güven : Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat. Yüreklilik, cesaret.

Yüre : Çevre. Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi olarak kullanılan salt un. Kağnı arabasının tekerleğindeki ağaç kesim. İç, yan. Giz, sır. Duyunç, vicdan.

Güve : Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella).

Diğer dillerde Paçal numune anlamı nedir?

İngilizce'de Paçal numune ne demek ? : mixed specimen