Palavracı asker nedir, Palavracı asker ne demek

Palavracı asker; Gösteri, Tiyatro alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Tiyatro'daki anlamı:

Lat. Miles Gloriosus (Plautus): Latin komedyasının durmadan böbürlenen, yüksekten atan, farfara, o oranda da korkak bir asker tipi. Hemen herkesten dayak yer. Latin komedyasından sonra çeşitli komedya türlerinde bambaşka adlarla sık sık karşımıza çıkar: Commedia dell'Arte türünün Kukuruku, Kapitano, gibi tipleri (bk. kukuruku, kapitano, kikirrus.).

Teknik terim anlamı:

Roma komedyasında, durmadan böbürlenen, yüksekten atan, farfaracı, o ölçüde de korkak asker tipi. Bu tip, Rönesans'ta ortaya çıkan italyan halk doğaçlama tiyatrosunda cucurucu, cicirrus, capitano adlarıyla sahneye çıkmıştır.

Palavracı asker anlamı, kısaca tanımı

Asker : Orduda görev yapan erden generale kadar herkes. Askerlik görevi ya da ödevi. Er. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli. Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan

Pala : Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir kılıç kılıç. Eski, kullanılmış eşya ya da giysi. Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü. Bez parçalarından dokunan basit kilim, yaygı. Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste.

Palavra : Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber, balon. Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte. Uzun ve boş konuşma, martaval.

 

Palavracı : Uydurma söz veya haber ortaya atan, yaptığı işleri abartan, bu davranışları huy edinmiş olan (kimse), tıraşçı, uydurmacı, baloncu.

Doğaçlama tiyatrosu : Bir betiğe dayanmadan, önceden saptanmış bir gelişim çizgisi üzerinde doğaçtan oynanan ve örgüsü önceden bilindiği için, oyuncuların bu örgüyü izleyip anlık buluşlarla geliştirdikleri oyunları içeren tiyatro.

Doğaçlama tiyatro : Önceden yazılmış metne dayanmayan, taslağı önceden kararlaştırılmış olan halk tiyatrosu, tuluat tiyatrosu.

Doğaçlama : Doğaçlamak işi, emprovizasyon. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat. Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, doğaçtan, doğmaca, irticalen, emprovize.

Farfaracı : Gürültücü, şamatacı kimse.

Durmadan : Ara vermeden, kesintisiz, sürekli.

Kapitano : İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda, gülünç derecede böbürlenen, kendim öven, geniş bir düş dünyası olan, korkak ve silik tip.

Kukuruku : Commedia dell'arte oyununda korkak olmasına karşın, kahraman olduğunu yayarak böbürlenen palavracı asker tiplerinden biri. Comedia dell'Arte türünün, korkak olduğu halde, ne kadar kahraman olduğunu herkese anlatarak böbürlenen palavracı kahraman tiplerinden biri.

Kikirrus : Attelan komedyasında böbürlenen, palavracı asker tipi. Atellan komedyalarının böbürlenen asker (tipi. bk. kapitano böbürlenen asker).

Rönesans : XV. yüzyıldan başlayarak İtalya'da ve daha sonra diğer Avrupa ülkelerinde hümanizmin etkisiyle ortaya çıkan, klasik İlk Çağ kültür ve sanatına dayanarak gelişen bilim ve sanat akımı.

 

Bambaşka : Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı.

Sık sık : Az aralıklarla. Arası çok geçmeden, az aralıkla, sık olarak, sıkça.

Tiyatro : Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer. Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup. Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü.

Farfara : Çok konuşan. Yüksek sesle konuşan. Ağzı kalabalık. Çok övünen.

Çeşitli : Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi.

İtalyan : İtalya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Komedya : Komedi.

Diğer dillerde Palau anlamı nedir?

İngilizce'de Palau ne demek ? : palau