Panda nedir, Panda ne demek

Panda; bir hayvan bilimi terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Etçillerden, Avustralya ile Himalaya ormanlarında yaşayan, tüyleri sık ve pas renginde, karnı, bacakları kara, postu beğenilen bir hayvan (Ailurus fulgens).
  • Çin'de yaşayan, ayı iriliğinde, siyah beyaz renkli otçul bir hayvan

Biyoloji'deki anlamı:

Etçiller (Carnivora) takımının, küçük ayıgiller (Procyonidae) familyasından, 45 cm kadar uzunlukta, 34 cm kadar kuyruğu olan, tüyleri sık ve pas kırmızısı renginde, karnı ve bacakları kara, Himalaya'da yaşayan bir tür.

Zooloji alanındaki anlamı:

(Ailurus fulgens) Etçiller (Carnivora) takımının küçük-ayıgiller (Procyonidae) familyasından bir memeli türü. Uzunluğu 45, kuyruğu 34 cm. Tüyleri sık ve pas kırmızısı rengindedir. Karnı ve bacakları karadır. Postu beğenilir. Himalâyada yaşar.

İngilizce'de Panda ne demek? Panda ingilizcesi nedir?:

red panda

Fransızca'da Panda ne demek?:

panda

Panda hakkında bilgiler

Panda, kordalılar şubesinden, memeliler sınıfından ve etçiller takımından bir hayvandır.

Panda yavruları yetişkin pandalara göre çok küçüktür. Doğduklarında ortalama 100 gram ağırlığında olurlar. Başka hiçbir memeli hayvanın yavrusu yetişkininden bu kadar küçük olarak dünyaya gelmez – kangurular hariç. Yeni doğan pandalar her iki saatte bir emzirilme ihtiyacı duyarlar. Beslenme aralarında da anne genel olarak yavrularını bırakmaz, ön ayaklarının üstünde onları taşımaya devam eder. Hareket halindeyken de yavrularını nazikçe ağzında taşır. Yavrular üç aylık olduğunda yürümeye başlarlar.

 

Panda yavrusu 1.5 yaşına geldiğinde 50 kg ağırlığına ulaşır ve bambu yiyebilecek kadar güçlü ve sert dişlere sahip olur. Artık onun için annesinin yanından ayrılma vakti gelmiştir.

Yetişkin pandaların çoğu yalnız yaşamayı tercih eder. Doğrusu pek de bir araya gelecek zaman bulamazlar, çünkü bu yavaş hareket eden hayvanlar günün 14 saatini bambu yiyerek geçirirler. Vahşi hayatta 1000, hayvanat bahçelerinde ise 100 kadar panda kaldığı sanılmaktadır. Artık nesli tükenmekte olan pandaların çoğu bambu ormanlarının yoğun olduğu Çin'in güneybatısındaki sisli, yağmurlu dağ eteklerinde yaşamayı tercih eder.

Panda ile ilgili Cümleler

  • Nadir oldukları için, pandalar bir dünya hazinesi oldu.
  • Üzgün bir pandaya benziyorsun.
  • Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
  • Ben pandaları severim.
  • Pandalar çok zekidirler.
  • Panda yalnızca Çin'de yaşar.
  • Pandalar her gün en az 12 saati bambu yiyerek geçirirler.
  • Çin ve Tibet dağlarında yaşayan siyah ve beyaz renkli ayılara "panda" denir.
  • Pandalar hakkında ne biliyorsun?
  • Bu hayvanat bahçesinde ne kadar panda var?
  • Onların Ueno Hayvanat bahçesinde bir pandası var mı, unutuyorum.
  • Panda hamile.
  • Pandalar güzel hayvanlardır.
  • Panda, Çin'in millî hazinesidir.

Panda kısaca anlamı, tanımı:

Etçiller : Etoburlar.

 

Orman : Bu ağaçların bütünü. Ağaçlarla örtülü geniş alan.

Hayvan : Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.

Pandantif : İnce bir zincirle boyna takılan değerli takı.

Avustralya : Bu kıtada yer alan bir ülke. Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri.

Bacak : İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale. Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ.

Post : Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz. Tarikatlarda şeyhlik makamı. Tüylü hayvan derisi. Makam.

Beğeni : Herhangi bir konuda güzeli çirkinden ayırma yetisi, gusto. Güzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, zevk.

Siyah : Baskıda başka harflerden daha kalın görünen harf türü. Bu renkte olan. Kara, ak, beyaz karşıtı.

Beyaz : Ak, kara, siyah karşıtı. Beyaz zehir. Beyaz ırktan olan kimse. Baskıda normal karalıkta görünen harf türü. Bu renkte olan.

Renkli : Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan. Neşeli, canlı, ilgi çekici. Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse). Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film.

Şube : Dal. Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri. Kol.

Pandal : Şişmanlığı nedeniyle ağır davranışlı, hantal.

Pandala : Şişman ve ağır davranışlı (kimse).

Pandar : Köy tarlaları bekçisi.

Diğer dillerde Panda anlamı nedir?

İngilizce'de Panda ne demek? : n. black and white mammal that is closely related to the bear; police car, patrol car

n. panda, black and white mammal that is closely related to the bear

n. panda, black and white mammal that is closely related to the bear

Fransızca'da Panda : [le] panda

Almanca'da Panda : n. Panda

Rusça'da Panda : n. панда (F)