Paralysis türkçesi Paralysis nedir

  • İnme.
  • Felç.
  • Tam felç.
  • Kötürümlük.
  • Paraliz.
  • İmmünolojik tolerans. fazla miktardaki polisakkarit antijen dozuna karşı tolerans.
  • Durdurulma.
  • Felç olma.
  • Bir kas veya kas grubunu uyaran sinir merkezlerinin veya sinir liflerinin tamamen harap olması sonucu iskelet kaslarının kontraksiyon yeteneklerini tamamen kaybetmeleri durumu, paralizis.
  • Paralizi.
  • Bir kas veya kas grubunu uyaran sinir merkezlerinin veya sinir liflerinin tahrip olması sonucu iskelet kaslarının kısmen veya tamamen kontraksiyon yapamaması durumu, paraliz, flasid paralizis, strok, hlk. inme. tam veya yarı felç olarak ayrıldığı gibi kasların tonusuna göre gevşek ve spastik, sinir tahribatının bulunduğu yere göre perifer ve sentral, felç olan ekstremitelerin sayısına göre mono, hemi ve tetraparez veya pleji olarak ayrılır.
  • Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Nüzul.

Paralysis ile ilgili cümleler

English: His paralysis is progressing, and soon he won't be able to get out of bed.
Turkish: Onun felci ilerliyor ve yakında yataktan çıkamayacak.

Paralysis ingilizcede ne demek, Paralysis nerede nasıl kullanılır?

Paralysis diaphragmatis : N. phrenicus’un uyarılması sonucu diyaframanın kontraksiyonuyla oluşan ani bir nefes alma, singultus. Hıçkırık.

Paralysis trigeminus : N. trigeminusun kısmen veya tamamen işlev yapmaması sonucu yem yeme veya çiğneme işleminin yapılamaması. Nervus trigeminus felci.

 

Paralysis vesicae urinariae : İdrar torbasında aşırı idrar birikimine yol açan idrar torbası boşalmasının işlevsel bozukluğu, paralizis vezika ürineria. İdrar torbası felci.

Brachial paralysis : Pleksus brakiyalis felci. Ön bacakların kısmi veya tam motorik ve sensibl işlevlerinin ortadan kalkması.

Central paralysis : Sentral felç. Beyin felci.

Facial paralysis : N. facialis’in motorik, sensible ve sekretorik işlevlerini yapamaması nedeniyle kulak, burun, dudak, yanak, göz kapağı kaslarında değişik düzeyde felç oluşumu ve baş bölgesinde yer alan salgı bezlerinin işlevlerinin kısıtlanması veya tamamen ortadan kalkması, fasiyal felç, fasiyal paralizi, nervus fasyalis felci. Yüz felci. Fasyal felç. Fasiyel paraliz. Fasiyal paralizi. Fasyal paralizi.

Gall bladder paralysis : Safra kesesi felci. Safra kesesinde kas işlevlerinin kaybolması.

Flaccid paralysis : Flasid paralizi. Gevşek felç. Yumuşak felç. Felç. Felç, inme. Flasid paralizis.

Gluteal paralysis : Gluteal paralizis. Daha çok kısraklarda doğum sırasında yavrunun çıkıntılı kısımlarının lumbo sakral eklem ve iliyum civarında gluteal sinirleri zedelemesi sonucu ortaya çıkan, ayağa kalkma güçlüğü ve tek taraflı topallığa neden olan bozukluk.

Infantile paralysis : Çocukluk bunaması. Çocuk felci.

İngilizce Paralysis Türkçe anlamı, Paralysis eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Paralysis ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Seizures : Zapt. Haciz. Yakalama. Kasılma nöbetleri. Hastalık nöbeti. Ele geçirme. Tutma. Gasp.

 

Debarkation : İndirme. Boşaltma. Karaya çıkma. Karaya çıkarma. Gemiden sahile çıkma.

Diplegia : İki tarafı felç. İki taraflı felç. Dipleji. Çift taraflı inme.

Monoplegia : Monopleji. Tek yan inmesi. Tek yan felci. Bir bacağın felç olması. belli bir kas veya kas grubunun felci. çoğunlukla perifer bir felçtir.

Ophthalmoplegia : Göz küresi kasları felci. Oftalmopleji.

Landing : Toprağa inme işlemi. Karaya çıkarma. Üst düzeydeki bir yerden aşağıya atlama. İskele. İndirme. (uçak) iniş. Üretim. Karaya çıkma.

Descents : Alçalma. Yokuş. Çöküş. Soy. Düşme. Nesil. Çökme. Miras kalma. Bayır.

Cataplexy : Katapleksi. Yığılakalım. Kas gevşekliği. Şok.

Suspensions : Asılma. Durdurma. Ara verme. Asma. Süspansiyonlar. Süspansiyon. Boykot. El çektirme. Erteleme.

Being cut off : Kesilmiş olma. Askıya alınma. Kesilme. Durdurulmuş olma. Kesintiye uğratılma. Bağlantısı kesilme. Kesintiye uğratılmış olma. Bağlantısı kesilmiş olma. Askıya alınmış olma.

Paralysis synonyms : erb duchenne paralysis, cystoparalysis, cystoplegia, unilateral paralysis, erb's palsy, descent, diminution, diminutions, hemiplegia, cessations, apoplexies, apoplectical, paresis, paralyses, debarkations, paralyzation, palsies, seizure, flaccid paralysis, apoplexy, strokes, quadriplegia, akinesia, akinesis, stroke, apoplectic, alalia, suspension, disfunction, landings, descending, cessation, dysfunction.

Paralysis ingilizce tanımı, definition of Paralysis

Paralysis kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Abolition of function, whether complete or partial. Esp., the loss of the power of voluntary motion, with or without that of sensation, in any part of the body. Palsy. [Bakınız: Hemiplegia] and [Bakınız: Paraplegia]. Also used figuratively.