Pass the ball türkçesi Pass the ball nedir

  • Pas vermek.

Pass the ball ingilizcede ne demek, Pass the ball nerede nasıl kullanılır?

Pass : Trapez cambazının bir trapezden ötekine geçip taşıyıcıya tutunması, taşıyıcıdan yine kendi trapezine geçmesi. geçiş'in üç evresi vardır: kaçış, akrobatik takla ve düşmeden trapezi yakalama. Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi. Piyasaya sürmek. Devretmek. Pas vermek. Bitmek. Gezdirmek. Geçiş izni. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Vermek.

The : Belgili tanımlık. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır.

Ball : Yuvar. Balo. Top yapmak. Misket. Yumak yapmak. Balo yapmak. Küre. Devinimli iki yüzey arasındaki sürtünmeyi azaltmak için kullanılan küçük top. Bilye. Top oyunu.

Pass the baton : Sorumluluğu veya görevi başkasına devretmek.

Pass the buck : Suçu başkasına yüklemek. Sorumluluğu başkasına yıkmak. Bir başkasını sorumlu tutmak. Sorumluluğunu başkasına yüklemek. Sorumluluğu başkasının üzerine atmak. Sorumluluğu başkasına atmak. Topu başkasına atmak. Sorumluluğu başkasına yüklemek. Suçu başkasının üzerine atmak.

 

Pass the buck to : Sorumluluğu -e yüklemek.

Pass the hat : Parsa toplamak. Yardım toplamak.

Pass the rubicon : Dönüşü olmayan bir şey yapmak.

Pass the time of day : Muhabbet etmek. Laklak etmek. Zaman öldürmek. Oyalanmak. Selamlaşıp hoşbeş etmek. Zaman geçirmek. Hasbıhal etmek.

Pass the hat round : Şapka gezdirmek. Parsa toplamak. (bir gruptan vb.) para toplamak. Şapka gezdirerek para toplamak.

İngilizce Pass the ball Türkçe anlamı, Pass the ball eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pass the ball ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Passed : Piyasaya sürmek. Dönüşmek. Devretmek. Onaylanmak. Geçmek. Aşmak. Dinmek. Geçti. Bildirmek. Açmak (kilit).

Glad eye : Kesişmek. Kesik atmak. Kuyruk sallamak. Göz etme. Yazılmak. Zarflamak. Bakış atmak. Kuyruğunu sallamak.

Pass : Bir veri kümesi üzerinde bir kez uygulanan iş dönemi. Pasavan. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Devretmek. Aşmak. Gezdirmek. Dönüşmek. Geçiş. Uzatmak. Bildirmek.

Passes : Geçirmek. Piyasaya sürmek. Söylemek. Açmak (kilit). Dönüşmek. Onaylanmak. Aşmak. Uzatmak. Geçişler.

Make a pass at : Tavlamaya çalışmak. Kur yapmak.