Perifer nedir, Perifer ne demek

Teknik terim anlamı:

Dış yüzey, kenar, etraf.

Perifer anlamı, kısaca tanımı

Peri : Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, hayal ürünü varlık. Çok güzel, alımlı, becerikli kadın

Perifer dev hücreli granülom : Çekilmiş dişlerin yerinde ortaya çıkan kırmızı renkte, üst yüzü düz, geniş tabanlı veya saplı biçimdeki, hiperplastik veya granülomlu bir lezyon. Köpek, kedi ve sığırlarda ender olarak görülür.

Perifer felç : Beyin ve omurilikten çıkan sinir kordonlarının tahrip olması sonucu biçimlenen felç durumu.

Perifer siyanoz : Normal doyumlu kanın periferde fazla miktarda oksijen kaybetmesi sonucu periferde indirgenmiş hemoglobin miktarı artışına bağlı olarak biçimlenen siyanoz, venöz siyanoz.

Periferal : Etrafa ait, çevreye ait, periferiyal.

Periferi : Kıyı. Çevre. Uç.

Periferik : Kenarında, çevresinde, dışında.

Periferik blok : Yerel anestezik çözeltinin periferdeki büyük sinirlerin veya dallarının yanına enjekte edilmesiyle yapılan bir sinir bloku biçimi.

Periferik bölme : İlaçların dağılım kinetiğindeki iki kompartımanlı dışarıya açık modelin, genellikle az kanlanan organların intersititsyel sıvı hacimlerini kapsayan kompartıman kısmı.

Periferik damar gevşetici ilaç : Periferik arter ve arteryollerin daralma ve tıkanmasına bağlı olan yerel dolaşım yetmezliklerinin tedavisinde kullanılan ilaç.

 

Periferik dolaşım : Büyük kan dolaşımı.

Periferik insülin direnci : İnsülin almaçlarının veya hücre içi aracılarının yetersizliği.

Periferik proteinler : Hücre zarının iç ve dış yüzüne hidrojen bağları veya elektrostatik güçlerle bağlanmış proteinler.

Periferik sinirler : Çevresel sinir sisteminde sinir hücrelerinin aksonlarının uzantıları.

Periferiyal : Periferal.

Sistema nervozum periferikum : Çevresel sinir sistemi. Sinir sisteminin, periferde bulunan tüm sinirleriyle bu sinirler üzerinde bulunan gangliyonları içeren bölümü.

Dış yüz : Bir şeyin dışarıdan görünüşü.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

Kenar : Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka. Bir şeyi çevreleyen çizgi. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri. Yan. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri.

Etraf : Yanlar, taraflar. Çevre. Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit.

Diğer dillerde Perifarinjal anlamı nedir?

İngilizce'de Perifarinjal ne demek ? : peripharyngeal