Persona türkçesi Persona nedir

Persona ile ilgili cümleler

English: Ali asked Mary a lot of personal questions.
Turkish: Ali Mary'ye birçok kişisel soru sordu.

English: Ali didn't take it personally.
Turkish: Ali onu kişisel olarak almadı.

English: Ali has a dynamic personality.
Turkish: Ali dinamik bir kişiliğe sahiptir.

English: Ali asked Mary some very personal questions that she refused to answer.
Turkish: Ali Mary'ye cevap vermeyi reddettiği bazı çok kişisel sorular sordu.

English: A connection between personality and blood type has not been scientifically proven.
Turkish: Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı.

Persona ingilizcede ne demek, Persona nerede nasıl kullanılır?

Persona grata : Makbul kişi. İstenen kişi. Kabul gören kimse. İstenilen kişi. Saygıdeğer kişi.

Persona non grata : İstenmeyen kişi. Makbul olmayan kişi. İstenmeyen adam.

Error in persona : Hatalı kimlik. Şahısta hata.

Personable : Cana yakın. Hoş. Hoş görünüşlü. Candan. Çekici. Güzel. Yakışıklı.

Personableness : Cana yakınlık.

Personal : Kişisel ilanlar sayfası. Özel. Şahsa özel. Menkul. Zati. Şahsi. Bedensel. Kişiye yönelik. Kişiye özel. Hususi.

Personal account : Şahsi hesap. Bireysel hesap. Kişisel hesap.

 

Personal address book : Kişisel adres defteri.

Personal bonds : İsme yazılı tahvil. Üzerinde sahip olanın isminin yazılı olduğu ve ciro edilmesi durumunda çıkaranın şirket defterine işlenip onaylanması gereken tahvil.

Personage : Karakter. Ünlü ya da önemli kimse. Önemli şahıs. Önemli kişi. Sima. Şahsiyet. Zat. Mühim kimse. Kişilik.

İngilizce Persona Türkçe anlamı, Persona eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Persona ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Person : Beden. Kişilik. Fert. Karakter (tiyatro terimi). Zat. Şahıs. Fiilin gösterdiği işin hangi şahıs tarafından yapıldığını belirten dil bilgisi kategorisi. kılışın, konuşanın ağzından ifade bulan biçimi şahıs (geldim, yazıyorum vb.); dinleyen şahıs (getirdin, okuyacaksın vb.); konuşan ve dinleyen dışındaki kişi veya nesne şahıs (ağlamış, gülüyor vb.)’tır. Kimse. Vücut.

Bods : Erkek. Body (vücut). Bir yaratığın fiziksel yapısı. Adam. Şahıs. Vücut. Adam (argo terim). Herif.

Charactered : Kişilik. Damga. Özyapı. Harf. Belirli bir tipte kişilik veya karakteri olan. Tip bir kimse. Nevi şahsına münhasır bir kimse. Şahıs. Oymak.

Characters : Karakterler. Karakter sayısı. El yazısı. Bir tiyatro yapıtında yer alan kişiler. Harf türü. Şan. Oyun kişileri. Kişilik. Kahraman.

Persons : Birey. Kimse. Kişiler. Beden. Tip. Karakter (tiyatro terimi). Vücut. Zat. Şahıs.

Bit part : Figüranlık. Küçük rol.

Creature : Kul. Mahluk. Yaratık. Hayvan. Alet olan kimse. Abit. Bende. Köle. Kasnak.

Natures : Yapı. Cins. Tür. Tabiat. Yaradılış. Doğ. Cibilliyet. Maya. Dünya.

 

Villain : Zalim. Sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Cani. Kötü adam. Kabadayı. Filmlerde, izleyiciye sevimsiz gelen, filmin kahramanıyla çekişme durumunda olan, çeşitli kötülükler işleyen ve sonunda çoğu kez alt olan kimse. Özellikle melodramların kahramanı ile sürekli çekişme içinde bulunan ve oyunun sonunda alt edilen, sevimsiz bir oyun kişisi. (film veya hikaye) kötü karakter. Çapkın. Problem yaratan durum.

Bits per character : İkil veya karakter. İkil. Karakter başına ikil. Bit veya karakter.

Persona synonyms : minor role, visual aspect, constitution, flesh and blood, anthropos, homos, portrayal, ingenue, image, bird, homo, being, complexion, heroine, character, human, personas, makeup, born of woman, enactment, role, hominids, constitutions, fibers, heavy, selfing, name part, fibres, contacts, fibre, disposition, adamite, bod.

Persona ingilizce tanımı, definition of Persona

Persona kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Same as Person.