Turkish: Ali Mary'nin bakış açısını anlamadı.
English: From Kate's point of view, he works too much.
Turkish: O, Kate'in bakış açısına göre çok çalışıyor.
English: From a statistical point of view, a plane flight is much safer than a car trip.
Turkish: İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
English: From his point of view he's right.
Turkish: Onun bakış açısından o haklı.
English: One's point of view depends on the point where one sits.
Turkish: Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır.
Point : Göstermek. Tevcih etmek. Uç. Punto. Ferma yapmak (av köpeği). Doğrultmak (silah). İşaret etmek. Sivrilmek. Bitirmek. Çevirmek.
Of : İle ilgili. Nin. Yüzünden. -in. -dan. -den. Karşı. Den. Hakkında. -den övünerek bahsetmek.
View : Bireyin belli bir konudaki bakış açısı ve anlayış biçimi. Kanı. Düşünce. Bakış. Üzerinde düşünmek. Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Değerlendirmek. Bakmak. Tetkik etmek. Görmek.
From every point of view : Her bakımdan.
From my point of view : Bence. Benim açımdan. Buradan bakınca. Benim bakış açımdan. Benim durduğum yerden. Bana göre. Fikrimce. Benim bakış açıma göre. Benim görüşüme göre.
Point of application : Uygulama çekidi. Uygulama noktası.
Point of break : Kopma noktası. Kopma çekidi.
Resemblance point of view of meaning : Anlam benzerliği. Markaların anlamca birbirine benzer olma özelliği (manda-dombay gibi).
Point of contact : Değme noktası. Temas noktası. Başvurulacak veya danışılacak kişi veya merci. Bağlantı yeri. İrtibat kişisi veya noktası. Değme çekidi.
Point of continuity : Süreklilik noktası.
Sözcükler, direkt olarak Point of view ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Visual angle : Görme açısı. Optik açı. Açı uzaklığı.
Concept : Kavram. Genel düşünce. Anlayış. Tasavvur. Bir şey üzerinde birçok ayrı algıları kapsayan genel düşünce. bir olay, bir nitelik ya da nicelik üzerinde oluşan zihinsel imge. kaplamı ve içeriği bir im ya da sözle anlatılarak anlam kazandırılan soyut düşünce. Eğitim, gramer, sosyoloji alanlarında kullanılır. Telakki. Sözcüklere gerçek anlamlarını vermek ve bunlar aracılığıyla düşünmek, olayların ve süreçlerin özünü kavrayıp temel yanlarına ve özelliklerine ilişkin genellemeler elde etmek olanağını sağlayan, nesnel çevrenin insan düşüncesindeki yansıma biçimi. Bir olay, nesne, durum ya da koşula, ayrıtsal özelliklerini bireştirerek kavranabilirlik kazandıran düşünsel bütünlük.
Camera angle : Filme alınan veya fotoğraflanan bir şeyin açısı. Alıcı açısı. Kamera açısı.
Standpoint : Görüş çekidi.
Nurseling : Körpe fidan. Süt çocuğu. İyi bakılmış çocuk. Özenle büyütülmüş şey.
Vantage point : Avantajlı yer. Geniş görüş sağlayan nokta. Gözetleme için uygun olan yer. Stratejik nokta.
Keepings : Gelecekte kullanmak için ayırma. Muhafaza etme. Geçindirme. Geçimini sağlama. (evrak vb) muhafaza etme. Uyum. Saklama. Tutma. (defter) tutma.
Bevels : Eğimli yapmak. Şevlemek. Eğmek. Pah. Oynar kollu gönye. Eğim vermek. Eğrilik. Eğim. Eğik kesmek.
Maintenance : Onarım. Koruma. Muhafaza. Hayatta kalabilmek için gerekli olan şeylerin bütünü. birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla bağlanan aylık. Hayvanların sabit vücut kondisyonlarında tutulması için gerekli gıdalarla beslenmesi. Geçindirme. Sinema ve televizyon araçlarının, donatımının bozulmamasını, düzgün işlemesini sağlamak amacıyla gerekli işleri yerine getirme. Geçimlik. İdame. Sürdürme.
Point of view synonyms : angle of vision, custody, angle of view, handling, case, bevellers, concepts, feeling, apprehensions, aspect, outlooks, field of vision, angle, field of regard, stand point, viewpoints, kens, contention, cases, keeping, assess, aspects, angle of sight, beveller, attitude, arguments, perspective, stance, apprehension, bevel, keep, attendance, custodies.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Point of view kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Point of view ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Point of view anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Point of view ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.