Reach türkçesi Reach nedir

  • Kavrama gücü.
  • Uzanıp vermek.
  • Varmak.
  • Uzatmak.
  • Vasıl olmak.
  • Ermek.
  • Temas kurmak.
  • Erim.
  • Bulmak.
  • Erişmek.
  • Menzil.
  • Uzanmak.
  • İsabet ettirmek.
  • -e varmak.
  • Geçirmek (yumruk).
  • Yetmek.
  • Elin erişebileceği uzaklık.
  • Vermek.
  • İletişim sağlamak.
  • İle iletişim kurmak.
  • Kavrayış.
  • Çarpmak.
  • Anlayış.
  • Kol uzunluğu.
  • Ulaşmak.
  • Uzatıp vermek.
  • Etkilemek.
  • İdrak etmek.
  • Görüşmek.
  • Yetişmek.

Reach ile ilgili cümleler

English: Ali can reach me at this number any time of day.
Turkish: Ali bu numaradan günün herhangi bir saatinde bana ulaşabilir.

English: A message on the answering machine:"Please call me back! Until 18.00 you will reach me on my cell phone, after that on the landline."
Turkish: Telesekreterde bir mesaj: "Lütfen beni sonra ara. 18.00'e kadar cep telefonumdan, ondan sonra ise sabit hat üzerinden bana ulaşabilirsin.

English: According to an estimate, steel production will reach 100 million tons this year.
Turkish: Bir tahmine göre, bu yıl çelik üretimi 100 milyon tona ulaşacak.

English: Ali can't reach the book on the top shelf.
Turkish: Ali üst raftaki kitaba ulaşamaz.

English: Ali and Mary failed to reach an agreement.
Turkish: Ali ve Mary bir anlaşmaya varamadılar.

Reach ingilizcede ne demek, Reach nerede nasıl kullanılır?

Reach a consensus : Fikir birliğine varmak. Fikir birliği yapmak. Görüş birliğine varmak.

 

Reach a decision : Karara varmak. Bir karara varmak. Karara ulaşmak.

Reach agreement : Uzlaşma sağlamak.

Reach ahead : İleriye uzanmak.

Reach an agreement : Mutabakata varmak. Bir anlaşmaya varmak. Mutabakata ulaşmak. Bağdaşmak. Anlaşmaya varmak. Görüş birliğine varmak. Uyuşmak. Mutabakat yapmak. Anlaşmaya ulaşmak. Anlaşmak.

Reach for : Davranmak.

Reach for the sky : Hedef büyütmek. Hedefi yüksek tutmak.

Reach forth : Uzanmak. Elini uzatmak.

Reach me down : Hazır. Ucuz (giysi).

Reach back : Geri erişim. Geri gitmek.

İngilizce Reach Türkçe anlamı, Reach eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Reach ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hit the mark : Hedefi vurmak. Başarmak. İsabet etmek. Tahmini doğru olmak. Turnayı gözünden vurmak. Büyük ikramiye kazanmak. Rast gelmek.

Hits : Üzmek. Yaralamak. İsabetler. Sarsmak. Olmak. Rastgelmek. Vurmak. Yumruk atmak.

Connect : İlişki kurmak. Bağlantılamak. İlgili olmak. Bağlı olmak. Devreye sokmak. Raptetmek. İrtibatlamak. Bağlanmak.

Covers : Korumak. Kapaklar. Kapatmak. Kapamak. Üzerini kapatmak. Örtmek. Kapsamak. Kaplamak. Kapak.

Get at : Ortaya çıkarmak. -e erişmek. Başlamak. Uğraşmak. Rüşvetle etkilemek. Zorla yüklemeye çalışmak. Üstüne varmak. Bulaşmak.

Come at : Saldırmak. Üstüne yürümek. Üstüne gelmek. -e erişmek. Üstüne üstüne gelmek. Uğraşmak.

Be enough : İdare etmek. Gitmek. Elvermek. Çıkışmak.

Get somewhere : (birinin yardımı sayesinde) bir yere gelmek. (birinin yardımı sayesinde) belirli bir düzeye ulaşmak. (bir yere) ulaştırmak. Aşama kaydetmek. Bir yerlere ulaşmak. Bir yere varmak.

 

Rifle range : Poligon. Tüfek poligonu. Tüfek atış yeri. Atış alanı.

Canvass : Oy toplamak. Tartışmak. Kamuoyu yoklaması yapmak. Reklam yapmak. Seçmenleri dolaşarak oy istemek. Soruşturmak. Gözden geçirmek. Propaganda yapmak. Anket yapmak.

Reach synonyms : locomote, come, equaled, prehension, detect, savvied, barge, affect, be couched, destination, achieves, horizon, get, shots, confer with, catch up on, catch up with, continue, confer on, go far, radii, amount to, range, consult, accord, discernment, administer, administers, argued, stage, jut, biffs, contriving.

Reach zıt anlamlı kelimeler, Reach kelime anlamı

Bottom out : En aşağı düzeye indirmek. Azalmak. En düşük seviyeye ulaşmak. Dibe vurmak. İyice düşmek. Üzülmek.

Stay in place : Yerinde kalmak.

Top out : En yükseğe ulaşmak. Son taşını koymak. Zirveye ulaşmak. İnşaatın bitişini kutlamak.

Reach antonyms : leave.

Reach ingilizce tanımı, definition of Reach

Reach kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To extend. To stretch. To retch. An effort to vomit. To stretch out the hand. The act of stretching or extending. To thrust out. Extension. To put forth, as a limb, a member, something held, or the like. Power of reaching or touching with the person, or a limb, or something held or thrown. As, the fruit is beyond my reach. To be within reach of cannon shot.