Single zone pricing türkçesi Single zone pricing nedir

  • Tektip teslim fiyatlandırması.
  • Tektip teslim fiyatına dayalı fiyatlandırma yöntemi. krş. bölgesel fiyatlandırma.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Tek bölge fiyatlandırması.

Single zone pricing ingilizcede ne demek, Single zone pricing nerede nasıl kullanılır?

Single : Yalınkat (çiçek). Münferiden. Bekar. Tek. Gidiş bileti. Tek kişilik oda. Kırk beşlik plak. Teklemek. Evlenmemiş kimse. Bir.

Zone : Kuşatmak. Bir yeri belirli bir faaliyet için ayırmak. Zon. Yöre. Kentbilim bölge. Mıntıka. Bir yerde ancak belirli bir faaliyete izin vermek. Yeryüzünde ya da herhangi bir gökcisminde belli koşulları sağlayan bölge. zaman kuşakları, iklim kuşakları vb. Benzer fauna ve flora ile belirlenen bir alan; bazı türlerin münhasıran bulunduğu bir alan. Çevirmek.

Pricing : Fiyatlandırılan. Fiyat tespit etme. Fiyatlandırmak. Fiyatını belirlemek. Fiyatlandırarak. Maliyetlendirme. Yeni veya mevcut ürünlerin fiyatlarının belirlenmesi. Fiyatlama. Fiyat tespiti. Fiyat uygulaması.

Single zone price : Tüketicilerin, malın gönderildiği noktadan ne kadar uzakta olduğuna bakılmaksızın aynı navlun bedelini ödediği fiyat. Tektip teslim fiyatı.

İngilizce Single zone pricing Türkçe anlamı, Single zone pricing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Single zone pricing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

 

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu.

Single zone pricing synonyms : a shift in supply, uniform delivered pricing, a shift in individual demand, postage stamp pricing, uniform delivered price, a group shares, a shift in demand, abnormal budget, a change in demand.