Sönozoik nedir, Sönozoik ne demek

Sönozoik; Biyoloji alanında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

Mezozoikten sonra gelen, Tersiyer ve Kuaterner devirlerinden oluşan ve yaklaşık 65 milyon yıl devam ederek günümüze gelen jeolojik çağ.

Sönozoik tanımı, anlamı

Jeolojik : Yer bilimsel

Mezozoik : İkinci Çağ.

Tersiyer : Üçüncül.

Yaklaşık : Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî.

Jeoloji : Yer bilimi.

Milyon : Bin kere bin, 1.000.000. Bu sayının adı.

Sonra : Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı. Arkadan gelen bölüm ya da zaman. Daha uzak ve ileri bir yerde. Yoksa, aksi hâlde. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz.

Devir : Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası. Dönme, dönüş. Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılmış olan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi. Aktarılma. Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme. Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. Dolaşma.

Tersi : Yün eğirmeye yarayan bir çeşit araç, kirmen. (Divan edebiyatı terimi) Murassa kılma. Ağırşak kısmı üstte bulunan ip bükme aracı. (Güllüce Gümüşhacıköy Amasya).

 

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Devam : Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme. Ek, parça. Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme. "Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz.

Mezo : Karın zarı bağı, zar, askı.

Devi : Deve. Tokacın iki ölünokta arasında gittiği yol.

Ters : Gerekli olan duruma karşıt, zıt. Kesici bir aletin kesmeyen yanı. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası. Hayvan pisliği. Bir şeyin aksi, karşıtı.

Deva : İlaç, çare.

Günü : Haset. Zamanından önce doğan yavru.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Gele : Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar.

Eder : Fiyat, paha, değer.

Yıl : Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman. Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene. On iki aylık dönem.

Diğer dillerde Sönozoik anlamı nedir?

İngilizce'de Sönozoik ne demek ? : cenozoic