Süneklik nedir, Süneklik ne demek

Süneklik; Metalürji alanında kullanılan bir sözcüktür.

Metalürji'deki terim anlamı:

Kopmaksızın bozunum yoluyla, sürekli biçim değişmesine uğrayabilme özelliği.

Süneklik kısaca anlamı, tanımı

Sünek : Esnek nesne: Bu direk biraz sünek. 1.Cimri. [Bakınız: sünempe]. Künklerde ince ağzın kalın yana girdiği yer, birleşme yeri. Uyuşuk, sümsük, sünepe. Sapan. Süneklik özelliği gösteren

Süne : Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps).

Uğrayabilme : Uğrayabilmek işi.

Yoluyla : Aracılığıyla. Yöntemiyle, usulüne uygun olarak. bir şeye göre, bir şeye uygun olarak.

Bozunum : Birleşik bir maddenin daha yalın bileşiklere veya bileşenlere tek yönlü olarak ayrılması, dejenerasyon. Işın etkin bir çekirdeğin ışınım salarak değişikliğe uğraması olayı, dejenerasyon. Bir öğecik çekirdeğinin kendiliğinden ya da çarpışma ile edindiği ışımetkinlik sonucu, bir ya da birden fazla parçacık ya da ışılcık salarak parçalanması. Özdeşlik dönüşümüne uzamdaş olan işlev. Metallerin, yoğruk bölgede biçim değiştirmeleri olayı.

Değişme : Değişmek işi. Değişim.

Sürekli : Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. Yumuşak. Uzun süreli olarak, daima.

 

Kopmak : Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak. Yerinden ayrılmak. Koşmak, hızla gitmek. Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak. Kurtulmak. Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak. Çok ağrımak. Gövdeden ayrılmak.

Sürek : Süren, devam eden zaman. Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü. Hızlı süren, hızlı giden.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Değiş : Değme işi. Değişim.

Kopma : Kopmak işi.

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Biçi : Erkek çocuk.

Uğra : Yufka açılırken hamurun tahtaya yapışmaması için serpilen kalın un.

Özel : Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî. Her zaman görülenden, olağandan farklı. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. Dikkate değer. Ayırt edici bir niteliği olan. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.

Diğer dillerde Süneklik anlamı nedir?

İngilizce'de Süneklik ne demek ? : ductility