Tıngıroğlu nedir, Tıngıroğlu ne demek

Tıngıroğlu; Yerleşim Merkezi olarak kullanılan bir kelimedir.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Sinop şehrinde, Kabalı bucağına bağlı bir yer.

Tıngıroğlu anlamı, kısaca tanımı

Tıng : Üzüm tanesi

Tıngı : Çinko, teneke ya da bakırdan yapılmış leğen, kova ve benzerleri şeyler.

Tıngıro : Kuzuların boynuna takılan çıngırak.

Tıngır : Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses. Para. Parasız, züğürt. Boş.

Oğul : Erkek evlat. Bir ana arıyla birlikte kovandan ayrılan, yeni yetişmiş arı topluluğu. Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü. Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz.

Kabalı : Bir çeşit saç ekmeği, böreği. Çanakkale ili, Pazarköy bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Samsun şehrinde, Vezirköprü belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Sinop ilinde, Kabalı nahiyesine bağlı bir bölge. Sivas şehri, Celâlli bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Tokat kenti, Reşadiye ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Yozgat ili, Kadışehri belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

 

Kabal : Tef. Toptan, götürü, hepsi birden. Götürü, toptan alışveriş.

Sinop : Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Kaba : Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı. Taneleri iri. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse). Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli.

Buca : İzmir iline bağlı ilçelerden biri.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

Diğer dillerde Tımarlı avcılar anlamı nedir?

Osmanlıca Tımarlı avcılar : bazdaran