Tekli nedir, Tekli ne demek

Yerel Türkçe anlamı:

Dek : Ben gelinceye tekli sen burada bekle.

Tek fişek atan tüfek.

Değin, dek: Sabaha tekli gezdik.

Gergin.

Fiziksel Kimya alanındaki anlamı:

Toplam dönüsü S = O olan dizge.

Kimya'daki anlamı:

1.Spektrumlarda, yarılmaya uğramadan çıkan pik. 2.Atom ve moleküllerde elektronların tamamının eşleşmiş olma , yani her orbitalde iki elektron olma , durumu.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Kuş avlamak amacıyla çocukların yaptığı bir oyuncak. (İnönü -Eskişehir)

Bilimsel terim anlamı:

Tek boyuta ilişkin bir içerik evreninin özelliği.

İngilizce'de Tekli ne demek? Tekli ingilizcesi nedir?:

singlet, unitary

Tekli hakkında bilgiler

Single ya da Türk Dil Kurumu tarafından önerilen Türkçe karşılığıyla tekli, müzisyenlerin, çıkarmayı planladıkları albümlerinden seçtikleri bir veya birkaç parçadan oluşan müzik albümüdür. Toplam süresi 10 dakika civarındadır. Genelde A ve B yüzü olarak iki bölümden oluşur. B yüzünde, A yüzündeki parçaların tekrar düzenlenmiş halleri (remix) ve uzunçalar albümlerde yayımlanmayan şarkılar bulunur.

Tekli ile ilgili Cümleler

  • Ali onu yapmamıza yardımcı olmayı teklif etti.
  • Dan'a sadece başka yerde bir iş teklif edildi.
  • Teklif geçen hafta ele alındı.
  • Teklif bu.
  • Teklif ettiğin nedir?
  • Teklif için teşekkürler.
  • Ali onun teklifini düşünmek için bize zaman veriyor.
  • Teklif geçti.
  • teklif ettiğin şey tamamen deli saçması!
  • Ali bu teklifi geri çevirdi.
  • Ali yardım teklif etti.
  • Teklif ettiğine alternatif yok mudur?
  • Ali muhtemelen teklifinizi kabul etmeyecek.
  • O iş teklifini neden geri çevirdin?
 

Tekli tanımı, anlamı:

Teklif : Yapması için birinden bir iş isteme. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri.

Teklif etmek : Önermek, öneride bulunmak. evlenme, arkadaşlık isteğinde bulunmak. öne sürmek.

Teklif tekellüf : Samimi olmama, resmî olma durumu, teklifli olma.

Teklifli : Kendisiyle samimi, içli dışlı olunmayan, resmî.

Teklifsiz : Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı. Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı bir biçimde.

Teklifsiz konuşma : Senli benli, samimi, resmî olmadan konuşma ve davranma.

Teklifsizce : Teklifsiz bir biçimde, içten olarak.

Teklifsizlik : Teklifsiz olma durumu. Teklifsizce davranış.

Teklik : Lira. Tek, bir olma durumu. Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb.

Değişiklik teklifi : Değişiklik önergesi.

Kanun teklifi : Yasa teklifi.

Tadil teklifi : Değiştirge.

Yasa teklifi : Meclis üyelerinin meclise sunmak üzere hazırladıkları kanun örneği, yasa önerisi, kanun teklifi.

Yataklı : İçinde aktığı yer derin olan. Yataklı vagon. Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen.

Otel : Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme.

 

Sanatçı : Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr, artist. Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse.

Eser : Soyut kavramlarda belirti. Yayın, kitap, yapıt. İz, işaret, im. Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt.

Değişik : Değiştirilmiş, muaddel. Farklı. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan. Yedek iç çamaşırı, giyecek. Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk.

Yorum : Bir müzik parçasını veya bir tiyatro oyununu kendine özgü bir duyarlık ve teknikle çalma, söyleme veya oynama. Bir yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir. Bir olayı belli bir görüşe göre açıklama, değerlendirme. Bir ürünün, bir modelin, bir sanat eserinin farklı bir açıdan ele alınarak yeniden oluşturulmuş biçimi, versiyon. Gizli veya hayalî olan bir şeyden anlam çıkarma.

Kaset : İçinde, görüntü ve seslerin kaydedildiği, gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir manyetik şeridin bulunduğu küçük kutu.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Tek : Hiç, hiçbir. Eşi olmayan, biricik, yegâne. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri. Yalnızca. Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar. Sessiz, hareketsiz, uslu. Kadeh içinde belirli ölçüde olan (içki). İki ile bölünemeyen (sayı).

Tekli alıştırmalar : Bir başına yapılan alıştırmalar.

Tekli bağ : Bağlı atomlar arasında bir elektron çiftinin ortaklandığı bağ.

Tekli çıkış : Bir koşucunun, tek olarak yarışa başlaması. Durmalı ya da atılımlı olur.

Tekli deneme : Tekil olarak yapılan resmî yarış. Yetki belgesi olsun olmasın, yeteneği ölçmek için Birlik'in denetiminde yeni başlayanlar arasında düzenlenir. Kazananlara, türlü kollarda uzluk belgesi verilir.

Tekli dizi : Yarış içinde, koşucuların birbiri arkasında sıralanmaları. Bu duruma "Hint ipliği" de denir.

Tekli gösteri : Seyirci önünde tek bir sanatçı ile düzenlenen gösteri.

Tekli harf : İkili ve üçlü ... harfe karşı olarak tek başına bir ses gösteren harflere denir.

Tekli havalık : Tek sifonu havalandıran boru.

Tekli hız yarışı : Takım sıralaması bulunmayan ve tekler arasında yapılan hız yarışı.

Tekli işlem : X, boş olmayan bir küme olmak üzere o : X —> X biçimdeki bir gönderim. Örneğin, R deki —x = (— x x çıkarma işlemi.