Tell off türkçesi Tell off nedir

  • İş vermek.
  • Yüzüne vurmak.
  • Oymak.
  • Abırlamaq.
  • Sayıp ayırmak.
  • Ağızlarının payını vermek.
  • Paylamak.
  • Azarlamak.
  • Görev vermek.
  • Ağzının payını vermek.

Tell off ingilizcede ne demek, Tell off nerede nasıl kullanılır?

Tell : Tembihlemek. Haber vermek. Bildirmek. Emretmek. Bilmek. Göstermek. Tahmin etmek. Demek. Göze çarpmak. Nakletmek.

Off : Öldürmek. Dışında. Başlangıç. Azalmak. Soğutmak. Yanılmak. Çıkarmak. Kalkmak. Kapalı.

Tell a fib : Atmak. Yalan söylemek. Uydurmak.

Tell a joke : Fıkra anlatmak.

Tell a lie : Yalan atmak. Yalan söylemek.

Tell a long rigmarole : Zırvalamak. Saçma sapan konuşmak. Abuk subuk konuşmak.

İngilizce Tell off Türkçe anlamı, Tell off eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tell off ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Baste : Teyellemek. Erimiş yağ dökmek. Haşlamak. Dövmek. Yağ sürmek. Sopa atmak. Sıvı dökmek veya sürmek (kurumaması için pişen etin üstüne). Dayak atmak.

Cavitate : Kavitasyon oluşmak. Oyulmak.

Slapping : Şaplak atmak. Şaplak vurmak. Tokatlamak. Çarpmak. Şamar atmak. Çıkışmak. Suratına gelmek. Tokatlama.

Chiselling : Kesme işlemi. Pürüzlendirme. Yontmak. Yontma. Kazıklamak. Dolandırmak. Taraklama. Sızdırmak.

Taunted : Başına kakılmış. Alay etmek. Alay edilmiş. Başına kakmak.

 

Task : Yüklemek. Yormak. Suçlamak. Angarya. Bilgisayarda uygulanacak bir işi oluşturan öğelerden her biri; iş birimi. Vazife. Külfet. Çalıştırmak. İş.

Admonishes : Öğüt vermek. İhtar etmek. Uyarmak. Tembih etmek. İhtar vermek. Kulağını çekmek. Kulağını bükmek. Nasihat vermek. Nasihat etmek.

Channel : Çevirmek. Yöneltmek. Kanal. Nehir yatağı. Hat. Bağlantı. Oluk. Arna. Alıcı ile bunun bağlı olduğu öbür aygıtların oluşturduğu bütün. alıcıdan bu aygıtlara uzanan yol.

Commission : Heyet. Vazife. Aracı ödeneği. Sipariş vermek. Mahvetmek. Ismarlamak. Memur etmek. Görev. Bir ticari işlemin gerçekleştirilmesine aracılık eden kişiye hizmeti karşılığında işlem tutarının belli bir oranında yapılan ödeme.

Employ : İşlendirmek. Eleman çalıştırmak. Görevlendirmek. Sağlamak. Bir hizmet veya işte kullanmak. Harcamak. İş verme. Meşgul etmek.

Tell off synonyms : cavitates, tasking, castigates, association, cave in, call on the carpet, burn up, blow up, carve, berates, admonishing, castigate, brush down, berated, admonished, character, cave, carves, employs, chew out, charactered, bring up, bastes, slap, bawl out, assign a task, hold against, assign, chidden, blister, taunts, admonish, chew up.