Termer türkçesi Termer nedir

  • Tutsak.
  • Mahkum.
  • Bir mülke belirli bir süre sahip olan kimse.
  • Cezaya çarptırılmış.

Termer ingilizcede ne demek, Termer nerede nasıl kullanılır?

Termers : Bir mülke belirli bir süre sahip olan kimse. Mahkum. Cezaya çarptırılmış. Tutsak.

Termed : Belirlenmiş. İsimlendirilmiş. Adlandırmak. Söylenmiş. İsim vermek. Demek.

Descriptive termes : Belirtici nitelik. Bir markayı öteki markalardan ayıran nitelik (sözgelişi sözcükten kurulu bir marka ile resimli bir marka gibi ya da kartal resimli bir marka ile tüfek resimli markadaki birbirinden ayrı resimler).

Accouterment : Teçhizat. Giysi veya başka gerekli donamım sağlama eylemi. Donatma süreci.

Accouterments : Giysi veya başka gerekli donamım sağlama eylemi. Teçhizat. Donatma süreci. Donatı.

Betterment tax : Bir gayrimenkulün satın alınmasından satılmasına kadar artan değerinden alınan vergi. İyileşme vergisi. Değerlenme vergisi. Şerefiye vergisi. Değerlenme resmi.

Cheque by intermediary : Yatırım yapılan bankanın dalına gönderilen çek. Aracılı çek.

Countermen : Tezgahta duran kimse. Tezgahtar.

Countermeasures : Önlem. Karşı önlem. Önlemler. Karşı önlemler.

Betterment : Kamunun karar ve etkinlikleri sonucunda, belli bir yerdeki taşınmaz malların artan değerleri üzerinden yerel yönetimlerin aldığı bir tür taşınmaz vergisi. bk. değer artış vergisi. İflah. İyileştirme. Değerlenme vergisi. Şerefiye. Düzeltme. Taşınmazı iyileştirme. Bir taşınmazın ömrünü uzatma. İyileşme. Verimini yükseltme.

 

İngilizce Termer Türkçe anlamı, Termer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Termer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Inmate : Birlikte oturan kimse. Akıl hastanesinde bulunan kimse. Tutuklu. Hapishanede yatan kimse. Oturan kimse ev. Oturan. Hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse. Oturan kimse (ev). Sakin.

Convicting : Suçlu bulmak. Suçunu ispat etmek. Hüküm giydirmek. Kabullendirmek. Yargılı. Hükümlü. Suçlu çıkarmak. Mahkum etmek. Suçlandırmak.

Somebody : Bazısı. Kimisi. Önemli birisi. Şahsiyet. Biri. Bir kimse. Birisi. Önemli kimse. Kimse.

Convict : Suçunu ispat etmek. Suçlu bulmak. Hüküm giydirmek. Suçlandırmak. Mahkum etmek. Kabullendirmek. Yargılı. Suçlu çıkarmak.

Captive : Rehine. Kısıtlanmış. Mahpus. Köle. Savaş esiri. Tutsak edilmiş. Baskı altında. Esir düşmüş.

Person : Tip. Vücut. Karakter (tiyatro terimi). Fiilin gösterdiği işin hangi şahıs tarafından yapıldığını belirten dil bilgisi kategorisi. kılışın, konuşanın ağzından ifade bulan biçimi şahıs (geldim, yazıyorum vb.); dinleyen şahıs (getirdin, okuyacaksın vb.); konuşan ve dinleyen dışındaki kişi veya nesne şahıs (ağlamış, gülüyor vb.)’tır. Kişilik. Zat. Can. Fert. Beden. Adam.

Yard bird : Acemi asker. Avlu kuşu. (argo terim) ceza olarak belli bir alanda tutulan asker. Ceza olarak kendisine onur kırıcı bir görev verilmiş asker. Hükümlü.

 

Mortal : Öldürücü. Fani. Ölümlü. Çok büyük. Öldürücü, ölümlü, ölümle ilgili olan. İnsan. İnsanoğlu. Amansız. Aşırı.

Soul : Ruh. Gönül. Timsal. Esas. Canlılık. Can. Öz. İçtenlik. Kimse.

Detainee : Gözaltına alınan kimse. Alıkonulan. Tutuklu. Mevkuf. Mahpus. Gözaltına alınan.

Termer synonyms : doomed, prisoners, convicted, individual, someone, convicts, captives, in captivity, condemned, prisoner, hostage, sentenced, imprisoned, termers, in chains.

Termer ingilizce tanımı, definition of Termer

Termer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who resorted to London during the law term only, in order to practice tricks, to carry on intrigues, or the like.