Mahkum nedir, Mahkum ne demek

Mahkum; hukuk alanında kullanılan bir sözcüktür. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfatmecaz olarak kullanılır.

  • Hükümlü
  • Zorunda olan, mecbur.
  • Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan.

Mahkum ile ilgili Cümleler

  • Mahkumların üçte biri kaçtı.
  • “Böylece bu medeniyete mahkûm edilmiş olan insanlar kendileri için çekilmiş iki çizgi arasında yalpalayıp duruyorlar.”
  • Ali adam öldürmeden mahkum edildi.
  • Müebbet hapse mahkûm bir suçlu.
  • Ali ölümcül silahla saldırıdan mahkum edildi.
  • “Bu konularda yeni kuşağın yanında her zaman cahil kalmaya mahkûmuz.”
  • Mahkumlar nerede?
  • Mahkumların geri kalanını almaya git.
  • Mahkûmlar serbest bırakıldı mı?
  • “Fakat mensup olduğu içtimai sınıf, musiki ile hayatını kazanmayı ayıp saydığı için işsizliğe mahkûm olmuştu.”
  • Ali ikinci derece cinayetten suçlu bulundu ve on yıl hapse mahkum edildi.
  • Mahkumlar ne zaman idam edilecekler?
  • Mahkumlar gözden kayboldu.
  • Ali mahkum edildi ve idam edildi.
  • Bu eylem Tom'un mahkumların geri kalanı için bir tehdit olduğu konusunda cezaevi müdürünü ikna etti.
  • Ali pazartesi günü mahkum edildi.
  • Ali 2013 yılında mahkum edilmişti.
  • “Herkes kadını mahkûm etmeye çalıştı.”
  • “On beş yıl hapse mahkûm ettiler.”

Mahkum hakkında bilgiler

Hükümlü veya mahkûm; yapmış olduğu fiilden dolayı hukukî açından başkasının haklarına zarar verdiği gerekçesiyle toplumdan uzaklaştırılıp islah edilen, hüküm giymiş kişi. Hapishanede isteği dışında belli veya belirsiz bir süre kalması mecburileştirilmiştir. Kişi bu ceza süresi sonunda topluma salıverilir. Hükümlünün tutukludan farkı, hükümlünün ceza aldığının kesinleşmiş, tutuklunun ise kesinleşmemiş olmasıdır.

 

Mahkum ile ilgili Atasözü veya Deyim

eli mahkum olmak : mecbur durumda kalmak.

mahkum etmek : hüküm giydirmek kötü bir duruma sürüklemek mecbur etmek.

mahkum olmak : hüküm giymek kötü bir duruma düşmek mecbur olmak.

Mahkum kısaca anlamı, tanımı

Mahkumane : Mahkûm gibi, mahkûmcasına

Mahkumiyet : Hüküm giymiş olma durumu. Hüküm giyilen süre.

Eli mahkum : Mecbur.

Pranga mahkumu : Pranga cezası almış kimse.

Kesinleşme : Kesinleşmek işi.

Kaçınılmaz : İstek ve irade dışında olan.

Hapishane : Cezaevi.

Belirsiz : Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz. Bilinmeyen, meçhul. Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem.

Bir süre : Kısa bir müddet, bir müddet. Belirsiz bir müddet, bir müddet.

Başkası : Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi.

Sonunda : En son zamanda, nihayetinde.

Mecburi : Zorunlu.

Gerekçe : Gerektirici sebep, esbabımucibe. Bir yasanın önerilmesi ve hazırlanmasında, yasa tasarısının hazırlanış ve maddelerin düzenleniş sebepleri. Bir önermenin kendiliğinden var kıldığı gereklik, lazıme. Mahkeme kararlarının dayandığı kanuni ve hukuki sebepler.

Tutuklu : Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan (kimse), tutuk, mevkuf.

Hükümlü : Ceza hükmü verilmiş, hüküm giymiş, mahkûm.

 

Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.

Haklar : Hukuk (karş. töre).

Mecbur : Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan. Bağlı, düşkün, tutkun.

Hukuki : Tüzel.

Dolayı : Çevrede, etrafta bulunan. Ötürü.

Diğer dillerde Mahalli olmayan çek anlamı nedir?

İngilizce'de Mahalli olmayan çek ne demek ? : non-local cheque