The controls türkçesi The controls nedir

The controls ingilizcede ne demek, The controls nerede nasıl kullanılır?

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belgili tanımlık.

Controls : Kumanda. Denetim. Bir makinayı düzenleyen ve yönlendiren aletlerin ayarlanması. Denetimler.

The 1967 borders : Yeşil hat. 1967 sınırları. Bağımsızlık savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (israil tarihi).

The 2004 tsunami : 26 aralık 2004'teki büyük tsunami. Bir depremin tetiklediği ve iki kıtada 8 ülkede (tayland, hindistan, endonezya, malezya, maldivler, seylan, somali ve sri lanka) yaklaşık 225. 000 insanın ölümüne yol açan 26 aralık 2004'te meydana gelen yıkıcı tsunami. 2004 tsumanisi.

The a team : Televizyonda macera dizisi ismi. A takımı.

The ablative : İsmin -den hali. Ablatif. Çıkma durumu.

The above : Yukarıki. Yukarıda anılan. Yukarıdaki. Yukarıda yazılanlar (bir sayfada).

İngilizce The controls Türkçe anlamı, The controls eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak The controls ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Directions : Direktörlük. Yönetim. Yönergeler. Açıklama. İstikamet. Emir. Yönetme. Talimat. Alıcı adresi. Yön.

Supervision : Bir çalışma ya da uygulama sürecini etkinlik ve amaca uygunluk bakımından yakından denetleme. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gözetim. Kontrolörlük. Kontrol. Teftiş. Denetleme. Murakabe. Mesleğe yeni başlayan, yapımcının tam güvenini taşımayan ya da çok büyük bir yapıma girişen bir yönetmenin çalışmalarının güvenilir bir kimsece denetlenmesi.

Inspection : Bir oyunun yürürlükteki yasalara ve geleneklere aykırı olup olmadığını anlamak için yapılan inceleme. bk. sıkıdenetim. Hukuk, eğitim, gümrük, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bakı. Dışarıya gidip gelen taşıtları gümrükçe denetleme işi. Eğitim ve öğretim çalışmalarının yürürlükteki yasa, tüzük, yönetmelik ve genelgelere göre yapılıp yapılmadığının incelenmesi, yoklanması ve soruşturulması işi. Gözetim. Murakabe. İrdeleme. İnspeksiyon. Denetleme.

Checking : Kontrol etme. Denetleniyor. Denetleme. İnceleniyor. Karşılaştırma. Puantaj. Kontrol. İnceliyor. Sağlama.

Command : Yönetmek. Hüküm sürmek. Emir. Hak etmek. Kumanda etmek. Komuta etmek. Hakimiyet. Yetki. Yönetim.

Auditing : Hesapların incelenmesi. Hesapları denetleme. Denetleme. Muhasebe konularında uzmanlaşmış kişi veya kurumlarca hesapların ve kayıt usullerinin incelenmesi. Hesapların kontrolü. Hesap denetimi. Mali denetleme. Hesapların denetlenmesi.

Supervisions : Kontrol. Murakabe. Gözetim. Denetleme. Nezaret. Kontrolörlük. Teftiş.

Audit : Resmi hesap bilanço kontrolü yapmak. Yıllık hesap denetimi. Sistemli inceleme. Hesapların kontrolü. Denetlemek. İncelemek. Tecimsel kuruluşlara ilişkin sayışımların düzeninde olup olmadığı, yasaları, tüzük ve yönetmeliklerine uygun bir yönde doğru olarak yürütülüp yürütülmediği izlenilmek üzere yapılan inceleme ve denetlemeler. işlemlerin tümünün sonuna kadar yazılımı ve tekrar gözden geçirilmesi, plan ve amaçlar çerçevesinde bu işlemlerin çözümlenmesi, önceden planlanmış amaçlara ulaşılmak için bu işlemlerin plana göre yönetilmesi ve gerektiğinde gerekli değişikliklerin yapılması. Denetleme. Denetleme yapmak. Denetlemek (hesapları).

 

Attendance : Bulunan kişilerin sayısı. Belirli bir izlencenin, belirli bir sinemanın, belirli bir dönemin ya da mevsimin izleyicilerini belirten sayı. Hizmet etme. İştirak. Katılma. Eşlik. Devam. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Hizmet. İzleyici sayısı.

Attendances : İştirak. Hazır bulunma. Bakım. Katılma. İlgilenme. Hizmet. Bakma. Eşlik. Devam.

The controls synonyms : audits, controls, tests, censorship, superintendence, direction, steering, remote control, annual audit, test, controlling, joy stick, control.