Touchable türkçesi Touchable nedir

  • Somut.
  • Dokunulabilir.
  • Hissedilebilir.
  • Dokunulur.
  • Elle tutulabilir.

Touchable ile ilgili cümleler

English: Certain taboos, which had remained untouchable for so many years, have come to be broken.
Turkish: Yıllardan beri dokunulmaz bazı tabular yıkıldı.

Touchable ingilizcede ne demek, Touchable nerede nasıl kullanılır?

Untouchable : Erişilmez. Dokunulması yasak. Ulaşılamaz. Parya (hind.). Dokunulmaz.

Untouchables : Dokunulmaz. Erişilmez. Ulaşılamaz. Hindu kast sisteminin en düşük veya alt seviyesinde ya da bu sistemin dışında bulunan bireyler. Dokunulması yasak. Dokunulmazlar. (hindistan) harijanlar (tanrının çocukları).

Touchablity : Dokunulurluk.

Untouchably : Dokunmayarak bir şekilde. Kirleten bir şekilde. Dokunmadan. Lekeleyen bir şekilde. Bozan bir şekilde. Manevi bir şekilde. Anlaşılmaz bir şekilde.

Touch a sore point : Hassas bir noktaya temas etmek. Bam teline basmak.

Touch ground : Toprak. Kara.

Touch and go : Tehlikeli iş. Uçağı tamamen durdurmadan yeniden kalkış yapma. Uçağın tamamen durmadan kalkış yapması. Tehlikeli durum. Son dakikada yetişmek.

Touch briefly : Kısaca değinmek.

Touch a sore spot : Bam teline basmak. Damarına basmak. Kanayan yaraya parmak basmak. Hassas bir noktaya temas etmek. Bamteline basmak. Hassas bir konuya temas etmek.

 

Touch for : İkna etmek. Para koparmak. İstemek (birinden belirli bir miktar para).

İngilizce Touchable Türkçe anlamı, Touchable eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Touchable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Discernable : Farkedilebilir. Elle tutulur. Fark edilebilir. Görülür. Ayırt edilebilir. Görülebilir.

Physical : Bedensel. Muayene. Mevcut. Maddi. Fiziki. Maddesel. Bedeni. Fiziksel.

Perceptible : Duyuş. Sezilebilir. Duyulur. Görülebilir. Anlaşılır. Farkedilebilir. Farkedilebilen. Duyulabilir. Algılanabilir.

Palpable : Ortada. Açıkça. Elle dokunulabilir. Palpabl. Elle tutulur. Gözle görünür. Ele gelir. Belli. Açık.

Tangible : Hissedilir. Kesin. Gerçek. Duyulur. Elle hissedilebilen. Elle dokunulur veya tutulur. Maddi. Elle tutulur.

Concrete : Katılaşmak. Maddi. Elle tutulur. Maddesel. Duyu organlarıyla algılanabilir ya da doğrudan görgül gerçekliği olan nesne. bk. soyut. Beton. Betonla kaplamak. Betonlamak. Sertleşmek.

Concreted : Donmak. Sertleşmek. Betonlamak. Beton betonlamak. Somutlaştırmak. Beton. Katılaştırmak. Katılaşmak. Betonla kaplamak.

Concretes : Somut varlık. Betonla kaplamak. Beton. Katılaşmak. Sertleşmek. Katılaştırmak. Beton betonlamak. Donmak. Betonlamak.

Presentative : Kilisenin belirli (sabit) bir mal varlığını veya gelirini korumak amacı ile bir koruyucu tarafından temsil edilen dini kuruluşa ilişkin. Algılanabilir.

Tactile : Dokunma duyusuyla ilgili. Dokunma duyusuyla algılanabilen. Dokunulma. Dokunsal. Dokunma duyusuna ilişkin. Dokunma. Elle tutulur. Dokunma ile ilgili.

Touchable synonyms : tactual, perceivable, tangibles.

 

Touchable zıt anlamlı kelimeler, Touchable kelime anlamı

Abstract : Almak. Kafasını meşgul etmek. Çekmek. Çıkarmak. Özet. Soyutlamak. Bilgi erişimde, bir belgenin konusunu ya da soyunu belirtmek üzere, genellikle belgeleme konusunda uzmanlaşmış bir kişinin, standart olarak önerilen terimleri yeğ tutarak ürettiği, 200-250 sözcük boyunu aşmayan bir tür özet. Belirsiz. Özet çıkarmak. Özetlemek.

Intangible : Dokunulamaz. Manevi değer. Fiziksel varlığı olmayan. Kavranamaz. Soyut. Elle tutulmaz. Görülemez. Anlaşılmaz. Manevi. Duyumsanabilir.

Touchable ingilizce tanımı, definition of Touchable

Touchable kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Capable of being touched. Tangible.