Tutsak piyasa nedir, Tutsak piyasa ne demek

Tutsak piyasa; İktisat alanında kullanılan bir sözcüktür.

İktisat terim anlamı:

Kıtlık, ikame mallarının olmaması veya yüksek fiyatlı olması, rekabetin olmaması gibi nedenlere bağlı olarak olası alıcıların belli bir firmadan mal satın almak zorunda kaldıkları piyasa. Potential customers who are constrained to purchase a good or service from a particular supplier because of (1) shortages, (2) competitors' high prices, (3) lack of competition, (4) unique feature or benefit of the item, or (5) the seller owning the buying entity.

Tutsak piyasa anlamı, kısaca tanımı

Piyasa : Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar. Ortalık. Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. Arz ve talebin karşılaştığı alan. Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme

Tutsak : Savaşta ele geçen düşman, esir. Bir şeye veya bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramayan kimse. Gitmesine, serbestçe hareketine engel olunan.

İkame mallar : Birbirlerinin yerine tüketilebilen, çapraz fiyat esnekliği pozitif olan mallar. karşılığı tamamlayıcı mallar.

Yüksek fiyat : Değerinden fazla olan fiyat. Değeri fazla olan fiyat.

Satın almak : Bir nesneyi belirlenen fiyatını ödeyerek kendine mal etmek, mübayaa etmek.

Satın alma : Kurum ve kuruluşlarda gereksinim duyulan malları almaya yetkili birim. Satın almak işi, mübayaa.

 

İkame mal : Birbirlerinin yerine geçen, konulabilen mal.

Fiyatlı : Fiyatı olan. Pahalı.

Rekabet : Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Mallar : Emvâl. Yararlanılabilecek ve kullanılabilecek nitelikte olan taşınır mallar.

Kıtlık : Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma. Kuraklık, savaş vb. nedenlerle ürünün yetişmemesi ve bundan doğan açlık. Duygu, söz vb.nde azlık. Yiyecek maddelerinde görülen darlık.

Custom : Sahibinin istekleri doğrultusunda özel olarak üretilen çalgı aleti.

Almak : Bir şeyi elle ya da başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Göreve, işe başlatmak. Örtmek, koymak. Yolmak, koparmak. Bürümek, sarmak, kaplamak. İçine sığmak. İçecek veya sigara içmek. Görevden, işten çekmek. Kazanç sağlamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. Çalmak. Kısaltmak, eksiltmek. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Kabul etmek. İçeri girmesini sağlamak. Birlikte götürmek. Soldurmak. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Temizlemek. Sürükleyip götürmek. Yer değiştirmek. Yutmak, kullanmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Ele geçirmek, fethetmek.

 

Alıcı : Satın almak isteyen kimse, müşteri. Almaç. Azrail. Kendisine bir şey gönderilen kimse. Kamera.

Servi : Servigillerden, Akdeniz bölgesinde çok yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen, 25 metre boyunda, ince, uzun, piramit biçiminde, çok koyu yeşil yapraklı bir ağaç, andız, selvi, servi ağacı (Cupressus sempenvirens).

Firma : Tüzel kişiliği olsun olmasın bir ekonomik etkinlik birimi.

Zorun : Mecburiyet.

Fiyat : Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı. Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki.

Diğer dillerde Tutsak piyasa anlamı nedir?

İngilizce'de Tutsak piyasa ne demek ? : captive market