Wafted türkçesi Wafted nedir

  • Sürüklemek.
  • Taşımak.
  • Taşımak (hava veya su).
  • El işareti.
  • Taşımak (hava, su vb.).
  • Götürmek.
  • Sürüklenmek (rüzgarla veya dalgayla).
  • Sürüklemek (rüzgar veya dalga).
  • Hafif koku.
  • Uçuş.

Wafted ile ilgili cümleler

English: The aroma of coffee wafted in from the kitchen alluringly.
Turkish: Mutfaktan yayılan kahvenin kokusu cezbediciydi.

Wafted ingilizcede ne demek, Wafted nerede nasıl kullanılır?

Wafter : Şilep.

Wafters : Şilep.

Waft : Hafif koku. Uçuş. Taşımak. Götürmek. Taşımak (hava veya su). Sürüklenmek (rüzgarla veya dalgayla). El işareti. Sürüklemek (rüzgar veya dalga). Sürüklemek. Taşımak (hava, su vb.).

Waftage : Su ve hava gibi bir ortamda taşıma.

Wafting : Sürüklemek. Su veya hava gibi bir ortamda taşıma. Taşımak (hava, su vb.).

Waff : (iskoçça kullanım) dalgalanmak. Çırpmak. Sallanmak. Çırpınmak. Sallamak. Dalgalandırmak.

Wafer thin : Tutarsız. İncecik. İpince.

Waf : Hava kuvvetleri'nde bulunan kadınlardan olan kişi.

Wafture : Rüzgar esintisi.

Wafer : Yufka. Aşai rabbani ayini ekmeği. Dondurma külahı. İlaç kapsülü. Yonga plakası. Mektup kapatma etiketi. Etiketle mühürlemek. Kağıt helva. Mayasız ekmek.

İngilizce Wafted Türkçe anlamı, Wafted eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wafted ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Pool : Fon oluşturmak. Tröst kurmak. Ortaya konan para. Birlik. Amerikan bilardosu. Karı paylaşmak. Para koymak. Birleştirmek. Tröst. Bilgisayar, eskrim, ekonomi alanlarında kullanılır.

Drifts : Kendini koyvermek. Şaşırmak. Biriktirmek. Toplanmak. Yığılmak. Tıkanmak. Birikmek. Bir yerde sürekli kalmadan yaşamak. Bir iş sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelerle uğramak.

Inlet : Koymak. Giriş ağzı. Körfezcik. Küçük körfez. Giriş yeri. Kakılmış şey. Ağız. Körfez. Koy. Giriş noktası.

Ate away : Erozyona uğratmak. Aşınmış. Aşındırmak. Yiyip durmak.

Bonk : Mercimeği fırına vermek. Cinsel ilişki yaşamak. Sikiş. Aşk yaşamak. Çarpmak. Seks yapmak. (kaba britanya argosu) cinsel ilişkiye girmek. Tokatlamak. (karşı cinsi) götürmek.

Well water : Yer altı su tabakasına çeşitli yollarla ulaşılarak elde edilmiş su. Yeraltı suyu. Kuyu suyu.

Drag away : Zorla götürmek. Sürüyerek götürmek. Sürükleyerek uzaklaştırmak. Zorla ayırmak.

Fly : Çiftekanatlılar takımına bağlı birçok böcek türünün ortak adı. bk. karasinek. Tüymek. Çok hızlı hareket etmek. Çadır perdesi. Geçip gitmek. -den kaçmak. Havalanmak. Fırlamak. Uçma. Açıkgöz.

Ford : Gerald rudolph ford (1913-2006). Sığ yerden yürüyerek geçmek. Geçit. Irmağın sığ geçit yeri. Sığ geçit. Soyadı. Ford motor şti. kurucusu. Henry ford (1863-1947) abd otomobil üreticisi. Amerikan araba markası. Cumhurbaşkanı richard nixon'un istifa etmeye mecbur kaldıktan sonra nixon'un yerine geçen amerika birleşik devletleri'nin 38'inci cumhurbaşkanı (1974-1977).

Ice crystal : Minik buz parçası. Buz kristali.

 

Wafted synonyms : poudrin, frost mist, atomic number 1, snow mist, ice needle, h2o, body of water, earth's surface, polynya, diamond dust, atomic number 8, mid water, frost snow, bath water, water of crystallisation, international waters, high sea, carrying away, bay, wafts, recess, fresh water, bring in through, flying, falls, seawater, bear off, o, tear, freshwater, bilge water, h, flight.

Wafted zıt anlamlı kelimeler, Wafted kelime anlamı

Hard water : Yüksek konsantrasyon mineral ve kalsiyum içeren su. Bir litresinde 9 miligramdan fazla kalsiyum karbonat bulunduran su. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sert su. Acı su. Suyun içinde çözünmüş tuz miktarının yoğun olması. İçerisinde yüksek miktarlarda erimiş durumda kalsiyum ve magnezyum tuzları bulunduran su, acı su, su sertliği. Kalsiyum ve magnezyumun karbonat, bikarbonat, sülfat vb. tuzlarını içeren ve sabunla çözünmeyen bileşikler yaparak köpürmeyi önleyen su. Acısu. Kireçli su.

Soft water : Su içersindeki çözünmüş tuz miktarının çok az olması. Genel olarak kalsiyum ve magnezyum tuzları bakımından fakir olan su. Yumuşak su. Az kireçli su. Fransız sertlik derecesi 7–14 arasında olan su, tatlı su. Yağmur ve karsuyu gibi, içinde kalsiyum ve magnezyum tuzları olmayan ya da görece az olan su. Tatlı su. İçinde çok mineral bulunmayan musluk suyu. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir litresinde 9 miligramdan az kalsiyum karbonat bulunduran su.

Saltwater : Tuzlu suda yaşayan. Tuzlu suya ait. Tuzlu su (ile ilgili). Tuzlu su. Deniz suyuna ait. Deniz. Tuzlu suya özgü.

Wafted antonyms : high sea, international waters, fresh water, territorial waters.