Whereabouts türkçesi Whereabouts nedir

  • Nerelerde.
  • Semt.
  • Bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin veya bir şeyin).
  • (bulunduğu) yer.
  • Nerede.
  • Nerelere.
  • Nereye.
  • Nereden.
  • Yer.
  • Nerelerden.

Whereabouts ile ilgili cümleler

English: Can you account for your whereabouts on the night of the murder?
Turkish: Cinayet gecesi nerede olduğunu açıklayabilir misin?

English: We couldn't find out her whereabouts.
Turkish: Onun nerede olduğunu bulamadık.

English: I'd like to know Tom's whereabouts.
Turkish: Tom'un semtini bilmek istiyorum.

English: I don't know his whereabouts.
Turkish: Onun bulunduğu yeri bilmiyorum.

English: The whereabouts of the suspect is still unknown.
Turkish: Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.

Whereabouts ingilizcede ne demek, Whereabouts nerede nasıl kullanılır?

Whereabout : Bulunduğu yer. Bulunulan yer.

İngilizce Whereabouts Türkçe anlamı, Whereabouts eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Whereabouts ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Where : Hani. Diği yerde. Nere. -dığı yerde. Da. Neresi. Dığı yere.

Geo : Jeo. Yeryüzü.

District : Sancak. Bucak. Mahalle. Kaza. İdari olarak ayrı olan bölge veya alan. İlçe. Havali. Kesim. Bölge.

Earth : Zemin. Yerküre. İn. Topraklama hattı. Yeryuvarı. (bitki kökünü) toprakla örtmek. Üzerinde yaşadığımız, güneş dizgesine bağlı gezegen. Yeryüzü. Toprakla örtmek.

 

Localities : Mevzi. Bölge. Civar. Muhit. Yöre. Mevki. Mekan. Mahal.

Location : Gözlemleri bir eksenler dizgesinde yatay ve düşey eksene olan uzaklıklarıyla göreli yerlerine yerleştirme. Bk. bellek yeri. Dışarıda çevirimler için ayrılmış, geniş, boş, işliğe bitişik ya da başka bir yerde bu işte kullanılan arsa. İşlik arsası. Bilgisayar, bilişim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Konum. Konumlama. Dışarıdaki çevirimlerin gerçekleştirildiği uzay.

Azimuths : Güney açısı. Güneş açısı. Yıldız açısı. Azimut açısı. Genlik. Dirisa açısı. Güney açısı (astronomi terimi). Azimut (astronomi terimi). Azimut.

Exposals : Muhafazasız olma. İfça. Açığa vurma. Bir grup insana sunma. Açma. Gözler önüne serme. Terketme. Açık olma. Fesih.

Destination : Erek. Gönderilen yer. Gaye. İstikamet. Varış yeri. Amaç. Menzil. Varış noktası.

Arrondissement : Fransa'da komünden küçük yerel idare.

Whereabouts synonyms : ubi, abode, vicinities, ground, parts, binned, wherever, neighbourhood, origin, hows, districts, destinations, asl, glebe, how, footing, earths, neighborhoods, whither, where is it, origins, precinct, districted, exposal, bin, footings, whence, catchalls, neighborhood, wheres, wherefrom, vicinity, floor.