Yanyüz nedir, Yanyüz ne demek

Yanyüz; Şehir alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Bir yapının yola bakan yüzü, yani önyüzü ile onun karşıtı olan doğrultudaki yüzü dışında kalan duvar ve pencerelerinden oluşan yüzlerinden her biri.

Yanyüz anlamı, kısaca tanımı

Yanyüzergiller : Asalakbilimde, yaprak solucan arakonakçısı türleri dolayısıyle adı geçen, yaygın, vücudu bakışımsız, kemikli balıklar familyası. Balıklar (Aves) sınıfının, kemikli balıklar (Teleostei) takımının, dikenli yüzgeçliler (Acanthopterygii) alt takımından, yumurtadan çıkan yavruların vücuttan simetrili, büyüyünce gözün biri yukarı doğru yer değiştiren ve vücut yassılaşarak simetrisiz bir yapı gösteren, kuma gömülen ve gözlerinin bulunduğu bölge üste gelen, dünyanın her tarafına yayılmış, dil balığı (Solea vulgaris) ve kalkan balığı (Rhombus maximus) türleri iyi bilinen bir familya

Doğrultu : Yön, istikamet. Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum. Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet. Tutulan, izlenen yol.

Her biri : Ayrı ayrı hepsi.

Pencere : Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık.

 

Her bir : Sayılabilen şeylerin ayrı ayrı hepsi, beher (I).

Pencer : Sebze. Pancar.

Yüzler : Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru üçüncü rakamının bulunduğu yer.

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Doğru : Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.

Duvar : Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılmış olan veya örülen dikey düzlem. Sonuç alınamayan yer. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılmış olan engel. Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma. Engel.

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

Bakan : Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, icra vekili, nazır.

Kalan : Kalma işini yapan. Artan, mütebaki. Bir çıkarmanın sonucu. Bölme işleminde bölünenden artan sayı.

 

Önyüz : Bir tiyatro yapısının ön yüzü. Bir yapının ya da üzerinde oturmakta olduğu yer bölümün yola bakan yüzü. Bir kitapta, genellikle tek sayılarla numaralanan ve sağ yanda kalan sayfa. Bir yazmada, genellikle tek sayılarla numaralanan ve sol yanda kalan sayfa. Sahnenin seyirciye açılan yanı, cephe.

Baka : Bak: Baka neler yapıyor. Dik (çift demiri için). Baksan a!.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Yola : Gelenek, örf, âdet.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Duva : Dua.

Yani : "Demek oluyor ki" anlamlarında bir söz. "Sözün kısası, doğrusu" anlamlarında bir söz.

Diğer dillerde Yanyüz anlamı nedir?

İngilizce'de Yanyüz ne demek ? : flank front, side front