Yollukçuluk nedir, Yollukçuluk ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Her seferi için belirtilen ücret karşılığı, hayvanıyla yük taşıma işi.

Yollukçuluk tanımı, anlamı

Yollukçu : Hayvanla yapacağı her sefer için belli bir ücretle çalışan işçi

Yollu : Yolu herhangi bir nitelikte olan. Kuralına uygun. Kolayca elde edilen kadın. Herhangi bir nitelikte, biçimde. Parası olan. Çizgili. Hızlı giden (taşıt).

Yolluk : Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı. Yol masrafı olarak ödenen para, harcırah. Koridorlara serilen, dar ve uzun halı, yol halısı. Yolcuya verilen armağan.

Belirtilen : Tamlanan.

Belirti : Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom.

Seferi : Yolculukla ilgili olan. Savaşla ilgili olan, hazari karşıtı. Yolculuk sebebiyle dini açıdan kendisine bazı kolaylıklar sağlanan kimse. Yolcu olan. Savaş durumu.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Taşıma : Taşımak işi.

Ücret : İş gücünün karşılığı olan para veya mal. Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para.

 

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Taşım : Yemeğin taşacak kadar kaynaması.

Sefer : Yolculuk. Kez, defa. Genellikle ülke dışına yapılmış olan askerî harekât, savaşa gitme, savaş.

Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Sefe : Bir takımyıldızın adı.

Beli : Evet.

Her : Önüne geldiği ismin benzerlerini "teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı" anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz.

Yük : Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev. Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı. Yüklük. Yüz bin kuruşluk mal veya tutar. Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar. Eşya. Bir şeyin ağırlığı. Doğacak bebek. Tedirginlik veren şey, engel.

Diğer dillerde Yollu dişli sazan anlamı nedir?

Fransızca'da Yollu dişli sazan nedir ? : cyprinodon rubané