Zıvıtmak nedir, Zıvıtmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Titremek.

Aklını oynatmak, delirmek.

Cıvık duruma getirmek, sulandırmak.

Zıvıtmak tanımı, anlamı

Sulandırmak : Sulu duruma gelmesini sağlamak. Ciddiyetini, ağırlığını kaybettirmek. Su veya başka bir sıvı katıp karıştırarak yoğunluğunu azaltmak

Sulandırma : Sulandırmak işi.

Oynatmak : Oynamasını sağlamak. Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak. Kımıldamasına yol açmak. Bir araç, gereç kullanmak. Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak. Sahneye koymak. Aklını yitirmek. Korkutmak, heyecanlandırmak.

Delirmek : Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak.

Getirmek : Gelmesini sağlamak. Erişmek ya da eriştiğini sanmak. Bir makama atamak veya seçmek. Sebep olmak, ortaya çıkarmak. İleri sürmek. İletmek, bildirmek. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. Sağlamak. Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar.

Titremek : Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak. Çok üşümek. Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak. Işığın aralıklı olarak gücü azalıp çoğalmak. Birinden veya bir şeyden korkmak, korkuya kapılmak. Ses kısık ve kesik çıkmak.

Titreme : Titremek işi.

Oynatma : Oynatmak işi.

Delirme : Delirmek işi.

Getirme : Getirmek işi.

 

Titrem : Ton.

Sulan : Bataklık, sazlık, sulu yer : Deredeki sulanda çok sivrisinek vardır.

Titre : Titrasyon ile tayin edilen çözelti içinde çözünmüş maddelerin derişimi. Standart çözeltideki bileşik veya elementin g/mL cinsinden değeri. Hidrolizlenen yağ asitlerinin sabunlaşma noktası. Bir materyalde bulunan antikor veya toksin gibi bir maddenin hâlen belirlenebilen en üst seyreltinin tersi. Bir eriyikte veya belirli bir miktar örnekteki etkenin sayısı.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Cıvık : Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış, cılk. Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).

Cıvı : Saç kıvrımı.

Titr : San.

Aklı : Beyazı bulunan, beyaz renkli.

Duru : Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak. Pürüzsüz (ten). Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.).

Deli : Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun. Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.). Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın.

Diğer dillerde Zıvanalı birleştirme anlamı nedir?

Osmanlıca Zıvanalı birleştirme : zıvanalı birleştirme