Özeklemek nedir, Özeklemek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Derleyip toparlamak, dağınık olan şeyleri düzenlemek.

Özeklemek anlamı, kısaca tanımı

Özek : Merkez

Düzenlemek : Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek. Düzenleme yapmak. Müzik aletlerini akort etmek. Yapmak, hazırlamak.

Toparlamak : Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak. Neler üzerinde durulacağını hatırlayıp bir araya getirmeye çalışmak. Çekidüzen vermek. Şaşkın durumdan kurtulup kendine gelmek.

Düzenleme : Düzenlemek işi, tertip, organizasyon. Düzene koyma, kodifikasyon, regülasyon. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılmış olan değişiklik, aranjman. Belirli bir düzene göre bir araya getirilmiş olan nesne, aranjman. Yayımlanan mevzuatın derlenip toplanması ve mevzuatta yapılmış olan değişikliklerin ilgili ana mevzuata işlenmesi, kodifikasyon.

Toparlama : Toparlamak işi.

Dağınık : Geniş bir alana yayılmış olan. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız. Düşüncelerini toparlayamayan. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık. Hoş görünmeyen, uyumsuz.

Dağın : Çitlembik ağacı ve meyvesi.

Şeyle : Şöyle.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

 

Topar : Tepe, tümsek. [Bakınız: yuvar]. Cam, metal, plastik gibi özdeklerden yapılmış, yuvar biçiminde boyunlu bir kap. Bir ölçevli uzayda durgan bir noktadan (özek) eşit uzaklıkta (yarıçap) bulunan tüm noktaların oluşturduğu uzambiçim. Mineral. (Al2 (F2/SiO4); metalimsi olmayan parıltı, renksiz; çizgi ak; sertlik 8, özgül ağırlık 3.5-3.6; rombusal. Saydam ve güzel renkli olanları süs taşı olarak traşlanır.).

Topa : 1.Beceriksiz. 2.Kötü kişi. Yuvarlak, küre biçiminde. Beceriksiz. Kötü.

Dağı : Tarlalarda biten yabani otları yok etme. Eş erke ve oylumlu dizgelerden hangisinin daha çok olasılığı bulunduğunu ölçen temel ısıldevim-bilimsel nicelik. [Bakınız: dakı].

Düze : Doz.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Diğer dillerde Özekköy anlamı nedir?

Osmanlıca Özekköy : merkezköy