Çekirdeksel erke nedir, Çekirdeksel erke ne demek

Çekirdeksel erke; Fizik alanında kullanılan bir terimdir.

Fiziksel anlamı:

Öğecik çekirdeklerinin bölünme, kaynaşma ya da parçalanma gibi olaylar sırasında soğurduğu ya da saldığı erke.

Çekirdeksel erke kısaca anlamı, tanımı

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı

Çekirdek : Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. Yenmek için satılan ayçiçeği tohumu. Ağaçlarda soyulmayan bölüm. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik. Atom çekirdeği. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü. Bir şeyin temelini oluşturan.

Çekirdeksel : Nükleer.

Erke : Enerji. Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü.

Parçalanma : Parçalanmak işi.

Sırasında : Gerekince, yerinde ve zamanında.

Kaynaşma : Kaynaşmak işi. Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik. Huzursuzluk.

Bölünme : Bölünmek işi. Hücrelerin, belli bir büyüklüğe ulaştığında eşit bölümlere ayrılıp çoğalması. Yarışta toplu olarak koşarken birbirinden ayrılma.

Öğecik : Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, özdecikleri; bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan, bir çekin ve birkaç eksicikten yapılmış temel tanecik. Bir öğenin kimyasal bağlanımlara giren en temel parçacığı. Bir R örgüsünde (kümeler dolamında) sıfırdan (boş kümeden) ayrımlı ve biçiminde hiçbir öğesi varlamayan öğesi.

 

Parçal : Kesinti, ulak. Kalan, faiz: Niye paranın parçalını alıyı?.

Kayna : Kayığın iki yanında bulunan ve kıyıya çekmek için ip takılacak çıkıntılar. Şişe.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.

Bölün : Bir gazete veya dergide parça parça çıkan ve her parçası bir öncekinin devamı olan yazı.

Parç : Şişman adam. Topraktan yapılmış yoğurt kabı. Emzikli testi, topraktan yapılmış ibrik. Bakır su tası. Bakır su tası, maşrapa. Su tası. Bakır su bardağı. (Başkışla Karaman Konya).

Sıra : Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. Nöbet. Bu biçimdeki topluluğun durumu. Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz. Düzen. Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. Tahtadan oturak.

Gibi : -e benzer. İmişçesine, benzer biçimde. O anda, tam o sırada, hemen arkasından. -e yakışır biçimde.

Diğer dillerde Çekirdeksel erke anlamı nedir?

İngilizce'de Çekirdeksel erke ne demek ? : nuclear energy