Önsahne nedir, Önsahne ne demek

Önsahne; Gösteri, Tiyatro alanlarında kullanılan bir terimdir.

Tiyatro'daki anlamı:

Sahne çevresinin dışına ya da perde önüne çıkan sahnenin ön bölümü.

Teknik terim anlamı:

Çerçeve sahnenin önünde bulunan bir ile iki metre arasında genişliği olan çıkıntı.

Önsahne anlamı, tanımı

Önsahne bölmesi : Eski tiyatrolarda sahne hizasındaki bölme

Önsahne ışıldakları : Seyirci salonunda tavanın sahneye yakın yerinden sahneye yönelen dizi ışıklarının tümüne verilen ad.

Önsahne lambaları : Seyirci salonundan sahneye yönelen ışıklama düzeni.

Tekerlekli önsahne : Gerektiğinde kaldırılabilen, tekerlekler üzerinde hareket ettirilen önsahne.

Çerçeve sahne : Oyun yeri ile seyirciyi, düz bir bağlantı çizgisi üzerinde bir çerçeve ve perde ile ayıran, büyüklerinde orkestra çukuru olan italyan türü tiyatro sahnesi.

Perde önü : Çerçeve sahneli tiyatrolarda sahneyi seyirciye açıp kapayan perdenin önü.

Çıkıntı : Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm. Bir metni düzeltmek veya ona bir şey eklemek için satır dışına yazılan yazı, çıkma. Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse). Kambur.

Çerçeve : Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık.

 

Önünde : Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.

Metre : Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı.

Sahne : İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri. Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı. Görüntü. Tanık olunan, gözlenen olay.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Perde : Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü. Katarakt. Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. İki yeri birbirinden ayıran bölme. Doğruyu görmeye engel olan şey. Seste pes perde. Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri.

Çıkın : Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı.

Çıkan : Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı.

Çevre : Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Yağlık. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit.

 

Geniş : Eni çok olan, enli, vâsi. Çok. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. Bol (elbise). Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.

Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

Çıka : Kız çocuğu. Yaramaz çocuk.

Geni : Sözünün eri, mert kişi. Gani. Geri.

Diğer dillerde Önsahne anlamı nedir?

İngilizce'de Önsahne ne demek ? : forestage, apron