Adjudgement türkçesi Adjudgement nedir

Adjudgement ingilizcede ne demek, Adjudgement nerede nasıl kullanılır?

Adjudge : Ödül vermek. Ödül vb vermek. Hükmüne varmak. Kararına varmak. Vermek (ödül vb.). Karar vermek. Hükmetmek. Mahkum etmek. Hüküm vermek. Hüküm giydirmek.

Adjudged : Hükmüne varmak. Hükmetmek. Mahkum etmek. Hüküm giydirmek. Vermek (ödül vb.). Hüküm vermek. Kararına varmak.

Adjudges : Hüküm vermek. Vermek (ödül vb.). Kararına varmak. Karar vermek. Ödül vermek. Hükmetmek. Mahkum etmek. Hükmüne varmak. Ödül vb vermek. Hükme bağlamak.

İngilizce Adjudgement Türkçe anlamı, Adjudgement eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Adjudgement ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rulings : Yönetim. Cetvelle çizme. Resmi hükümler. Resmi karar. Yargı. İdare. Çizgi (cetvelle).

Judging : Karara varma. Anlam çıkarmak. Değerlendirmek. Yargılama. Karara varmak. Muhakeme etmek. Yargılamak. Hakemlik etmek. Tahmin etmek. Kanısında olmak.

Assessment : Değeryazım. Tayin etme (para miktarını). Bellilendirme. Kentlerde ya da kırsal alanlardaki taşınmaz mallara, nesnel ölçütler kullanarak, değer biçme. Fikir. Vergilendirme. Vergi. Köy gelirlerinin, köyün zorunlu işlerini ve köydeki aylıklı görevlilerin aylıklarını karşılamaya yetmediği durumlarda, 20 lirayı geçmemek üzere her aileden alınan bir tür yerel vergi. Bir alacak hakkının doğması.

 

Conclusion : Sonuç bölümü. Bitim. Ceza. Sonuç. Son. Karar. Varılan sonuç. Netice. Nihayet.

Ruling : Geçerli. Hakim olan. Resmi karar. En güçlü. Cari. Yönetme. Başlıca. En büyük. En başta gelen.

Prejudgement : Peşin hüküm. Yargılamadan verilen hüküm. Önyargı.

Arbitrament : Hakemin karar vermesi. Tahkim. Karar verme yetkisi. Hakem kararı. İhtilafların hakem yoluyla çözülmesi. Karar.

Decision making : Karar oluşturma süreci. Karar alma. Karar birimlerinin belirlenmiş bir ya da daha fazla amaca ulaşmak için varolan çeşitli seçenekler arasında seçim yapmalarına yönelik davranış biçimi. Karar üreten. Karar verme.

Deed : İş. Tapu. Edim. Türesel bir işlem meydana getiren imzalı ya da mühürlü kağıt. Sözleşme. Tapu senedi. Kahramanlık. Eylem. Cesaretli davranış. Hareket.

Value judgment : Değer yargısı.

Adjudgement synonyms : logistic assessment, human action, human activity, rating, judgment, estimate, disapproval, adjudication, award, authority, act, adjudications, verdict, justice, value judgement, assize, adjudgment, attaintment, ascendancy, verdicts, estimation, conclusions, arbitraments, evaluation, court order, prejudgment, attainture, decision, deciding, advice.

Adjudgement zıt anlamlı kelimeler, Adjudgement kelime anlamı

Approval : Uygun bulma. Tasvip. Onaylama. Resmi izin. Onay. Onama. Bir ölçekle ölçüye vurulan kişinin herhangi bir ölçek sınarında dile getirilen yargıyı olumlaması ya da ilgili görüşe katılması.

Judiciousness : Sağduyu. Anlayışlılık. Sağgörülülük. Akıllılık. Öngörü. İhtiyat. Tedbirlilik. İyi karar verme. Bilgelik.

Injudiciousness : Zayıf muhakeme. Tedbirsizlik. Patavatsızlık. Boşboğazlık. Gevezelik. Mantıksızlık. Düşüncesizlik. Akıl edememe.