Başarganlık nedir, Başarganlık ne demek

Başarganlık; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

İş yapabilme ya da bir edim sürecini başarıyla sonuçlandırma yeteneği olarak beliren, beceri ya da başarı ölçüsü olarak kullanılan edebilme gücü.

Başarganlık anlamı, kısaca tanımı

Başa : Ağabey. İleri gelen: Memleketin başaları toplanmış. Karı. Mutluluk, gönül rahatlığı

Başar : “Bir işi istenilen biçimde bitir” anlamında kullanılan bir isim”. Trabzon ilinde, Maçka belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Başargan : Kumandan, polis âmiri. Başarılı olan.

Başarganlık ölçeri : Davranışsal ya da eylemsel etkinlik ve çözümlere dayanarak kişilerin yapabilme düzeyini ölçen yordam, bk. başarı ölçeri, ölçer.

Sonuçlandırma : Sonuçlandırmak işi, neticelendirme.

Yapabilme : Yapabilmek işi.

Edebilme : Edebilmek işi.

Beceri : Elinden iş gelme durumu, ustalık, maharet. Kişinin yatkınlık ve öğrenime bağlı olarak bir işi başarma ve bir işlemi amaca uygun olarak sonuçlandırma yeteneği, maharet. Vücudun, yapılması güç alıştırmalara yatkın olması durumu.

Başarı : Başarma işi, muvaffakiyet. Bir işi, bir kurulu yöneten, yönetici, başkan: Ahmet başarı olsaydı bu iş böyle karışmazdı. Çocuk oyunlarında ebe olan. Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü. Batman ilinde, Beşpınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Diyarbakır şehri, Yoğun bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Erzincan şehri, Kemaliye ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

 

Edebi : Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin, yazınsal.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Yeten : Herkes. Süresi dolan, günü gelen kimse: Yatan ölmez yeten ölür. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. Süresi dolan, günü gelen. Tüm canlılar, herkes.

Sonuç : Bir olayın doğurduğu başka bir olay ya da durum, netice. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılaşmasının sayı bakımından durumu, skor. Yazının veya sözün bitim bölümü. Öz, özet.

Sonu : Boyunduruğun iki yanına konulan çubuklar.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Beli : Evet.

Yete : Sakatlık. Taraf.

Yapa : Ekinin, toprak üstündeki bölümü. Kırkılmış koyun yünü. Yapağı.

Diğer dillerde Başarganlık anlamı nedir?

İngilizce'de Başarganlık ne demek ? : performance