Bayağıl nedir, Bayağıl ne demek

Bayağıl; Yazın, Yerleşim Merkezi alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Niğde ilinde, Ulukışla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Teknik terim anlamı:

Kötü anlama gelebilecek ya da alçaltıcı anlamda kullanılabilecek (söz).

Bayağıl anlamı, kısaca tanımı

Baya : Direnme, inat için kullanılır: Baya gimecen sana ne?. Gerçekten, doğru. Belki: Baya kamyon gelmecek. Epey, uzunca. Bayağı, her zamanki gibi. Epeyce, çok fazla. Bilinen. Hakikaten, gerçekten, ciddi olarak: Bayâ bu hadise böyle mi oldu?. Muhakkak, mutlaka: Ben bu işi bayâ yapacağım. Her zamanki gibi olan, bayağı, hiçbir özelliği bulunmayan:-Bu işi nasıl yaptın?-Bayâ. Hemen hemen: Ali okumayı bayâ öğrenmiş be!. İnadına: Dışarı bayâ gidicen var var mı dicen?. Epeyce, bir hayli, oldukça: Biz otururken bayâ vakit geçti. Fazla, çokça: Bu yıl hayvanlarıma yetecek bayâ samanım var. Hemen hemen. Bayağı. [Bakınız: bayak]

Bayağ : Demin, az önce, şimdi.

Bayağı : Aşağılık, pespaye. Gerçekten. Herhangi bir özelliği olmayan, sıradan, alelade. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta. Basit, adi, amiyane, banal. Oldukça, epey.

Bayağılaştırma : Bayağılaştırmak işi, sıradanlaştırma.

Bayağılayın : Eskisi gibi.

Anlam bayağılaşması : Anlam kötüleşmesi.

 

Bayağılaşma : Bayağılaşmak durumu, sıradanlaşma.

Bayağılaşmak : Bayağı bir durum almak, bayağı bir duruma girmek, sıradanlaşmak.

Bayağılaştırmak : Bayağılaşmasına sebep olmak, sıradanlaştırmak.

Bayağılık : Bayağı olma durumu, sıradanlık, aleladelik.

Ulukışla : Niğde iline bağlı ilçelerden biri.

Alçaltı : Yüksekliği az olan alan. Küçük düşürme, hor görme.

Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

Anlama : Anlamak işi, anlamaklık, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme.

Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

Niğde : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

 

Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).

Kötü : İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı. Korku, endişe veren. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. Zararlı, tehlikeli. Kaba ve kırıcı. Aşırı, çok.

Diğer dillerde Bayağıl anlamı nedir?

Osmanlıca Bayağıl : müptezel