Bulanmak nedir, Bulanmak ne demek

  • Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
  • Parlaklığını ve açıklığını yitirmek.
  • Karışmak.
  • Duruluğunu yitirmek.
  • Mide bulantısı olmak.

"Bulanmak" ile ilgili cümleler

  • "Hava bulandı."
  • "Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor." - A. İlhan
  • "Havuz bulandı."

Yerel Türkçe anlamı:

Karışmak, değmek.

Bulanmak. || çamura bölenmek

Hiddetlenmek.

Diğer sözlük anlamları:

Yoğurulmak, karışmak.

Salınmak, biram etmek.

Bulanmak tanımı, anlamı:

Bulanma : Bulanmak işi.

Beyni bulanmak : Kötü bir şey sezinlemek. sersemlemek, düşünemez olmak.

Gönlü bulanmak : Kusacak gibi olmak. kuşkulanmak.

Gözü bulanmak : Bulanık görmeye başlamak.

Hava bulanmak : Gökyüzü bulutla kaplanıp yağmur yağacak duruma gelmek.

İçi bulanmak : Kusacak gibi olmak.

Kafası bulanmak : Bir olay karşısında aklı karışmak, anlayamaz, kavrayamaz duruma gelmek.

Midesi bulanmak : Kuşkulanmak, işkillenmek. huzursuz olmak, rahatı kaçıp tedirgin olmak, hoşlanmamak. iğrenmek, tiksinmek. kusacak gibi olmak.

Zihni bulanmak : Ne yapacağını şaşırmak. düşünürken olaylar arasındaki bağlantıyı yitirmek.

Bulama : Bulamak işi. Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılmış olan koyu pekmez.

Kaplanmak : Kaplama işi yapılmak.

 

Yitirmek : Yanlış yola girmek, kaybolmak. Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilememek, kaybetmek. Bazı nitelik veya özelliklerin yok olması durumuna uğramak, kaybetmek. Yakın birini ölüm sonucu kaybetmek.

Parlak : Yüzü güzel (oğlan). Göze çarpacak kadar başarılı. Parlayan, ışıldayan. Temiz ve ışıklı.

Mide : Karın, karın bölgesi. Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği omurgasız hayvanlarda sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası. Yemek yeme isteği.

Bulantı : Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum.

Karışmak : Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak. İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek. Engellemek, araya girmek. Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek. Müdahale etmek, araya girmek. İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak. Bulanmak, duruluğunu yitirmek. Bir araya gelmek, katılmak. Düzensiz, dağınık olmak.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Olmak : Yitirmek, elinden kaçırmak. Sürdürmek, yürütmek. Bulunmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Gerçekleşmek veya yapılmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Uymak, tam gelmek. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Sarhoş olmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Yaklaşmak, gelip çatmak. Herhangi bir durumda bulunmak. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Geçmek, tamamlanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Yetişmek, olgunlaşmak. Yol açmak.

 

Diğer dillerde Bulanmak anlamı nedir?

İngilizce'de Bulanmak ne demek? : v. blur, dim, film over

Fransızca'da Bulanmak : se rouler; être couvert, se couvrir, se gâter, se troubler

Almanca'da Bulanmak : sich trüben

Rusça'da Bulanmak : v. пачкаться, мутнеть, мутиться, испачкаться, помутнеть, помутиться