Climates türkçesi Climates nedir

Climates ile ilgili cümleler

English: The United States has many kinds of climates.
Turkish: Abd'de birçok türde iklim var.

English: Rice grows in warm climates.
Turkish: Pirinç sıcak iklimlerde yetişir.

Climates ingilizcede ne demek, Climates nerede nasıl kullanılır?

Cold climates : Eksenucu çemberi dolaylarında yayılan, başlıca özelliği en yüksek aylık ortalama sıcaklığın + 10°'den aşağı olduğu iklimler. Soğuk iklimler.

Hot climates : Sıcak iklimler. Dönenceler arasında kalan ve yıllık sıcaklık ortalaması + 20° c'tan aşağı inmeyen ve türleri bulunan iklim.

Temperate climates : Ilıman iklimler. Mutedil iklim. Ilıman iklim. Her iki yarımyuvarda, dönencelerle eksenucu çemberleri arasında kalan çeşitli iklimler.

Acclimates : Alışmak. İklime uyum. Ortama alıştırmak. İklimine alışmak. İklime alıştırmak. İklime alışmak. Alıştırmak. Havaya alıştırmak. İntibak ettirmek.

Cold climate test : Soğuk iklim deneyi.

Fluctation of climate : İklimin dönümlü olarak değişmesi. İklim çalkantısı.

Equatorial climate : Ekvator iklimi. Ekvatoral iklim. Eşlek iklimi. Eşlek'in iki yanında, yaklaşık 10° kuzey ve 10° güney paralelleri arasında kalan, bütün yıl sıcak ve sürekli yağışlı iklim türü.

 

Arctic climate : Arktik iklim.

Continental climate : (meteoroloji) çok sıcak yazları ve çok soğuk kışları olan oldukça kuru iklim (asya'nın ve kuzey amerika'nın orta bölgelerine özgü olan). Ilıman iklimin deniz etkisinden az çok yoksun, daha sert, daha az yağışlı ana türü. bk. denizsel iklim. Kara iklimi. Karasal iklim.

Marine climate : Deniz iklimi.

İngilizce Climates Türkçe anlamı, Climates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Climates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Context : Bir sözcüğün, tümce içinde birlikte geçtiği ve anlamının belirmesi için incelenmesi gerekebilen tümce kesimleri. bir bilgisayar dizgesindeki görevlerin işletilebilmeleri için işletim dizgesinin sağladığı ortam. Bilgisayar, bilişim, gramer alanlarında kullanılır. Bağlam. Bir cümlede, bir konuşmada veya bir metin içinde yer alan herhangi bir kelimenin anlamının daha iyi belirlenebilmesi ve başka anlamlarından ayırt edilebilmesi için, kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkide bulunduğu öteki öge veya ögelerle oluşturduğu bütün. söz gelişi baş kelimesi dün başım çok ağrıyordu ibaresinde «insan başı» anlamına geldiği halde, kumaşın iki başındaki eğrilik ibaresinde «kumaşın uçları», havuz başı, ocak başı, mangal başı sözlerinde «bir şeyin yakını, çevresi», başı çekmek deyiminde «bir işe önayak olmak, öncülük etmek»; her işin başı sağlıktır cümlesinde «esas, temel»; söz başı, ay başı, yıl başı kelime gruplarında «başlangıç», bu çocukla baş edemiyorum cümlesinde ise «hakim olamama, disiplin altına alamama» anlamlarını vermektedir. baş kelimesinin sıralanan örneklerdeki bu birbirinden farklı anlamları, ancak, o cümleler içinde kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkilerde bulunduğu diğer ögelerle oluşturduğu bütün, yani bağlam sayesinde belirlenebilmektedir. Bir olay ya da anlatımın anlamını belirten ve içerimlerini saptamaya yarayan olgusal, kavramsal ya da dizgesel çerçeve. Kontekst. Sözün gelişi. Ortam. İçerik.

 

Circumscriptions : Kuşatma. Çevreleme. Daire içine alma. Mıntıka. Çevreleyen yazı (para, mühür). Etrafını çizme. Sınır. Tahdit. Sınırlama.

Circumferences : Daire çevresi. Çember. Dairenin çevresi. Dönge. Daire çevre uzunluğu. Bir kapalı eğri çevresindeki mesafe. Dairenin etrafını dolaşan çizgi.

Aethers : Lokman ruhu. Gökyüzü. Lokmanruhu. Eskiden beri uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan esnek bir madde. Esir. Eter.

Skys : Havaya atmak. Hava sahası. Gökyüzü. Sema. Kubbe. Gök. Yükseğe atmak. Asuman.

Climes : Diyar. Ülke. Bölge veya iklim anlamında kullanılan kısa ifade.

Belts : Kemer. İklim kuşağı. Kuşak. Kayış.

Country : Vatan. Memleket. Halk. Sayfiye. Kır. İl. Yöre. Kırsal kesim. Taşraya özgü.

Specifications : Özellikler. Belirtimler. Şartnameler. Özellikle. Şartname. Bir yazılım programı donanım cihazı veya bir program dili ile ilgili olarak ürünün özellikleri ve nasıl çalıştığını içeren bilgi (bilgisayar). Tanımlayıcı özellikler. Ayrıntılar. Belirtmeler.

Aeros : Uçak veya uçan bir şeye ait. Uçak. Aero. Gaz. Havacılıkla ilgili. Havayla ilgili. Uçakla ilgili. Havacılık.

Climates synonyms : environmental condition, circs, climate, sky, ambiences, areas, air, aero, circumstances, adjacencies, belt, terms, ambients, commons, mood, airs, condition, aerial, circumscription, aura, department, atmosphere, status, regions, aether, district, circuit, situation, atmospheric, situations, state of affairs, circles, conjuncture.