Concordats türkçesi Concordats nedir

Concordats ingilizcede ne demek, Concordats nerede nasıl kullanılır?

Concordat : Pakt. Konkordato. Sözleşme. Kilise ile devlet arasındaki anlaşma. Xı. yüzyıldan sonra, papalık ile katolik devletler arasındaki karşılıklı ilişkileri düzenleyen anlaşma. Antlaşma. Anlaşma. Konkordato sözleşmesi. Muahede.

Concordance : Türkçede cümle içinde özneyle yüklemin şahıs ve sayı bakımından birbirine uyması: şükriye, gerçekleşeceğini kimsenin söyleyemeyeceği bir ümide mahkum edilmiş bulunuyordu (t. buğra, yalnızlar, s. 119). siz doğru dürüst konuşmasını bilmez misiniz hiç? (t. buğra, göst.e. s. 216). kolcular bildikleri halde yolunu beklemek şöyle dursun, rasgeldikleri yerde hatırını alırlar, gönlünü hoş ederlerdi (r. h. karay, memleket hikayeleri: küs ömer, s. 73) vb. Uygunluk. Dizin. Benzer yaklaşımlar içeren tutum ya da görüş birliği. Anlaşma. Bilişimsel dilbilimde, bir yapıtta ya da bir yazarın tüm yapıtlarında geçen sözcüklerin abece sırasında ve bağlamlarıyla birlikte, geçtikleri yeri de gösterir biçimde düzenlenmiş listesi, bk. bağlam içinde anahtar-sözcük dizini. Uyuşma. Uyum. Sözbağlamı. Bağlamlı dizin.

 

Concordance program : Uyuşma programı. Uygunlaştırma programı.

Concordances : Ahenk. Uyum. Konkordans. Bağlamlı dizin. Dizin. Tanıklı dizin. Uygunluk. Uyuşma.

Concordant : Ahenkli. Uyumlu. Konkordant. Uygun.

Biblical concordance : İncil dizini. Kelimelerin incil'de nerede bulunduklarını da gösteren alfabetik listesi.

In concordance with : İle uyum içinde. İle uyum içerisinde. İle uyumlu. -ya uyan bir şekilde. -ya uygun bir şekilde.

Concordant structure : Uyumlu yapı. Tortul katmanların, yaşça eskisi en altta olmak üzere birbirleri üzerine koşut ve düzenli sıralanmaları.

Concord : Anlaşma. Birlik. İmtizaç. Dostluk. Bağdaşma. İttifak. Harmoni. Uyum. Türkçede cümle içinde özneyle yüklemin şahıs ve sayı bakımından birbirine uyması: şükriye, gerçekleşeceğini kimsenin söyleyemeyeceği bir ümide mahkum edilmiş bulunuyordu (t. buğra, yalnızlar, s. 119). siz doğru dürüst konuşmasını bilmez misiniz hiç? (t. buğra, göst.e. s. 216). kolcular bildikleri halde yolunu beklemek şöyle dursun, rasgeldikleri yerde hatırını alırlar, gönlünü hoş ederlerdi (r. h. karay, memleket hikayeleri: küs ömer, s. 73) vb.

Concordantly : Buna paralel olarak. Uyumlu bir biçimde. Uygun bir biçimde. Bu bağlamda. Bağdaşan bir şekilde. Uyumlu. Uzlaşan. Uygun bir şekilde. Münasipçe.

İngilizce Concordats Türkçe anlamı, Concordats eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Concordats ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Compact : Sıkılaştırmak. Sıkı. Küçük. Anlaşma yapmak. Pudralık. Sözleşmek. Pekiştirmek. Yoğun. Kısa ve etkili (anlatım). Özlü.

 

Clause : Tümce. Fıkra. Yantümce. Cümlecik. İbare. Şart. Bent. Cümle. Madde.

Leaguing : İttifak. Dernek. Yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü. İşbirliği. Birleşme. Belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup. Lig. Birleştirmek. Küme.

Alliances : Birlik. İttifak. Bağ. Dünürlük. Birleşme. Akrabalık.

Axes : Eksenler. Uyuşma. Eksenli. Eksen. Mihver.

Deeding : Hareket. İş. Belgit. Fiil. Amel. Senetle devretmek. Hüccet. Edim. Başarı.

Agreement : İtilaf. Uygun bulma. Aynı fikirde olma. Uyuşma. Akit. Kabul etme. Uygunluk. Türkçede cümle içinde özneyle yüklemin şahıs ve sayı bakımından birbirine uyması: şükriye, gerçekleşeceğini kimsenin söyleyemeyeceği bir ümide mahkum edilmiş bulunuyordu (t. buğra, yalnızlar, s. 119). siz doğru dürüst konuşmasını bilmez misiniz hiç? (t. buğra, göst.e. s. 216). kolcular bildikleri halde yolunu beklemek şöyle dursun, rasgeldikleri yerde hatırını alırlar, gönlünü hoş ederlerdi (r. h. karay, memleket hikayeleri: küs ömer, s. 73) vb. İttifak.

Assent : Kabul. Razı olmak. Rıza. Onay. Tasvip etmek. Onamak. Uzlaşma. Anlaşmak. Uzlaşmak. Onaylamak.

League : Takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak ayaktopu birliğince belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk. Dernek. Küme. İşbirliği. Belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup. Yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü. İttifak. Birleşme.

Leagues : İşbirliği. Birlik. Lig. Küme. Fersah. Dernek.

Concordats synonyms : accordancy, bargain, amicable settlement, compacts, treaties, contracting, axises, contractual, covenant, accordance, articles, commission of bankruptcy, axis, concordat, agreeing, conformable, written agreement, agreeable, arrangement, astipulation, pacts, treaty, consistent, contract, covenants, accordant, convention, consonant, alliance, deed, engagement, pact, agreements.

Concordats zıt anlamlı kelimeler, Concordats kelime anlamı

Inconsistent : Birbirini tutmayan. Yaptıkları birbirini tutmayan (kimse). Değişken. Saati saatine uymaz. Sögeni sögenine uymayan. Aykırı. Çelişik. Uyuşmaz. Tutarsız.

Discordant : Kulak tırmalayan. Düzensiz. Ahenksiz. Uyuşmayan. Uyumsuz. Çelişen. Kulak tırmalayıcı. Anlaşmayan. Karşı. Akordsuz.