Düzme solak nedir, Düzme solak ne demek

Düzme solak; Tarih alanında kullanılan bir sözcüktür.

Tarih terimi olarak anlamı:

Solak eksiklerinin yerlerini doldurmak üzere dışardan alınıp solak kılığına sokulan kimse.

Düzme solak tanımı, anlamı

Sola : Sulak toprak. Söyle. hlk. Süt kesen hastalığı

Düzme : Düzmek işi. Uydurma.

Solak : Genellikle sol elini kullanan kimse. Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı.

Doldurmak : Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek. Ses, koku yayılıp kaplamak. Belirli bir süreyi kaplamak, almak. Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak. Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek. Yaşını, yılını bitirmek. Ateşli silahların içine mermi sürmek. Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek. Canlılık kazandırmak.

Doldurma : Doldurmak işi. Yükleme. Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Eksik : Bir bölümü olmayan, noksan, natamam. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. Az. İhtiyaç duyulan şey.

Kılığ : Değişik ve özel biçim, yol. Çocukların kafeste besledikleri keklikten daha küçük, eti yenen bir kuş.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

 

Soku : Taş dibek. Dibekte, havanda tahıl dövmeye yarayan tokmak.

Eksi : Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs. Eksiklik. Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artı karşıtı.

Alın : Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü. Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi. Karşı. Bazı şeylerin önü, ön yüzü.

Kılı : Ufak tefek, çelimsiz. Dana. Şakacı, güldürücü kişi. Çocuk oyununda bir süre için oyundan ayrılanın yerine koyduğu iz, bel.

Diğer dillerde Düzme saptama anlamı nedir?

İngilizce'de Düzme saptama ne demek ? : collusive bidding