Deste nedir, Deste ne demek
- Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam
- Yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri.
- Elli iki karttan oluşan iskambil kâğıdı.
- Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri.
- Aynı cinsten onluk bir küme.
"Deste" ile ilgili cümleler
- "Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor." - H. Taner
Yerel Türkçe anlamı:
Bir tutam, bir kol dolama ot ve benzeri
Göğüse takılan elmas iğne.
Kabza, el tutacak yer
Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:
Şiilerde muharrem ayı töreninde geçit alayı.
Güreş terimi olarak anlamı:
Yağlı güreşte ve karakucakta ayak boyundan sonraki büyük boy.
Tarih'teki anlamı:
İçinde 10 tane yerli altın yaprağı bulunan paket.
İçinde 20 tane Avrupa altın yaprağı bulunan paket.
Tiyatro'daki terim anlamı:
(İsi. Tiy.) Şiîlerde, "Muharrem" ayı töreninde geçit alayı.
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
Tarlada biçilen ekinlerden yapılmış olan küme. (Darıveren *Acıpayam -Denizli)
Diğer sözlük anlamları:
Kat, takım
Deste isminin anlamı, Deste ne demek:
Kız ismi olarak; Demet, tutam, bağlam.
İngilizce'de Deste ne demek? Deste ingilizcesi nedir?:
deck
Deste anlamı, kısaca tanımı:
Güldeste : Seçki.
Desteci : Desteleyici.
Destek : Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru. Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda. Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma. Kredi işlemlerinde her an sarf edilebilecek kredi. Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, bindi, hamil. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak. Yardım.
Destek doku : Vücutta destek görevi gören bağ, kıkırdak ve kemik dokularına verilen ortak ad. Kalın çeperli, güçlü hücrelerden oluşmuş, bitkiye diklik, sertlik ve sağlamlık kazandıran doku.
Destek görmek : Yardım edilmek.
Destek olmak : Güç sağlamak, yardımcı olmak.
Destek oyun : Halk oyunlarında adım ve biçimsel yapı açısından doruk noktaya ulaşmayı sağlayan oyunu pekiştiren ikincil oyun.
Destekçilik : Destekçi olma durumu.
Destekleme : Devletçe yapılmış olan para yardımı, sübvansiyon. Desteklemek işi.
Destekleme alımı : Bir ürünün değerini belli bir düzeyden aşağı düşürmemek için devletçe yapılmış olan satın alma işi.
Desteklemek : Bir kimse veya kuruluşa yardım sağlamak, müzaheret etmek. Destek koymak. Arka olmak, arka çıkmak.
Desteklenme : Desteklenmek işi.
Desteklenmek : Destekleme işine konu olmak.
Destekleşme : Destekleşmek işi.
Destekleşmek : Birbirlerini desteklemek.
Destekleyiş : Destekleme işi.
Destekli : Desteği olan. Desteklenmiş, destek konulmuş.
Destekli bütçe : Dayanağı olan bütçe.
Desteksiz : Desteği olmayan, desteklenmemiş.
Desteksiz atmak : Abartılı konuşmak, yalan söylemek.
Desteksizlik : Desteksiz olma durumu.
Desteleme : Destelemek işi.
Destelemek : Deste durumuna getirmek, deste yapmak.
Destelenmek : Desteleme işi yapılmak.
Desteleyici : Biçilmiş ekini deste yapan işçi, desteci.
Desteleyicilik : Desteleyicinin yaptığı iş, destecilik.
Cins : Soy, kök, asıl. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. Garip, tuhaf. Tür, çeşit. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan.
Aynı : Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Aralarında ayrım olmayan. Benzer. Başkası değil, yine o.
Yakın : Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Uzak olmadan. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmayan yer. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan. Aralarında sıkı ilgi bulunan.
Demet : Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu. Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon. Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu. Bitki veya çiçek destesi. Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam.
Bağlam : Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst. Deste. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. Bent.
Kılıç : Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası. Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu. Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah.
Bıçak : Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç. Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç.
Onluk : On üzerinden tam not alan. On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para. On birimden, on parçadan oluşan.
Bir : Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Sayıların ilki. Beraber. Tek. Aynı, benzer. Bir kez. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Ancak, yalnız. Sadece. Bu sayı kadar olan. Eş, aynı, bir boyda. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
Küme : Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri. Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup. Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup. Tomar. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek. Tümsek biçimindeki yığın.
Deste başı : Bir tane, eşsiz. Oyuncuların en yetkilisi ve en sevileni.
Destebasan : Erken olgunlaşan bir armut çeşidi.
Destebozan : Hindiba.
Destecik : Kırım makinesinde ekinlerin deste oluşturduğu bölüm. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
Destecilik : Desteleyicilik.
Desteçürüden : Ekin tarlalarında yetişen yabanî bir bitki.
Destegül : 5. Bir kız ismi olarak anlamı; Gül demeti.
Destek ağırlığı : Pano arkadaki desteğini sağlamlaştırmaya yarayan demir ağırlık.
Destek çubuğu : Deneyliklerde kimi aygıtların ya da düzeneklerin uygun konumlarda durmaları için kıskaçlarla tutturuldukları, sağlam tabanlı düşey demir çubuk. romolécule] Deney düzeneklerinin uygun konumlarda durmalarını sağlamak için kıskaçlarla tutturuldukları sağlam tabanlı düşey demir çubuk.
Destek demiri : Dekorda kapı çerçevesini ya da kemerleri uçlardan sağlamlaştırmada kullanılan demir kelepçe ya da bilezik. Dekorda kapıları ya da kemerleri alt taraftan sağlamlaştırmakta kullanılan demir kelepçe.
Deste ile ilgili Cümleler
- Desteğin için teşekkürler.
- Desteğin çok takdir ediliyor.
- Beni desteklediğin için teşekkürler.
- Bu kararı bütün kalbimle destekliyorum.
- Jale'ye destek verme.
- Desteğin benim için çok şey anlamına gelir.
- Ali desteklemeye başladı.
- Desteğin için teşekkür ederim.
- Eğer senin desteğin olmasaydı o, işte başarısız olurdu.
- Desteğin olmadan, biz muhtemelen bu planı yürürlüğe koyamayacağız.
- Desteği takdir ediyoruz.
- Desteğime sahipsin.
- Senin dinin uyuşukluğu destekliyor.
- Biraz desteğe ihtiyacım olacak.
Diğer dillerde Deste anlamı nedir?
İngilizce'de Deste ne demek? : [dare] v. give, hand, bestow, grant, hold forth, administer, allow, yield
adj. awake
v. give, hand, deal; yield, render, handsel; impart, accord, confer; afford, provide; administer; allow; inflict
Fransızca'da Deste : bouquet [le], botte [la], paquet [le]
Almanca'da Deste : n. Bund, Bündel
Rusça'da Deste : n. связка (F), пук (M), стопка (F), клок (M), пачка (F)
Bu kısımda Deste nedir? Deste ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Deste tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Deste hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.