Edimselcilik nedir, Edimselcilik ne demek

Edimselcilik; felsefe alanında kullanılan bir terimdir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Geçmiş jeolojik olayların bugünkülere bakarak açıklanabileceğini ileri süren öğreti, aktüalizm

Edimselcilik anlamı, kısaca tanımı

Edimselci : Edimselcilik öğretisini benimseyen, aktüalist

Edim : Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil. İnsan davranışı. Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz. Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış.

Edimsel : Edim niteliğinde olan, gerçek olarak var olan, fiilî, aktüel, gizli ve tasarımlı karşıtı.

Aktüalizm : Edimselcilik. Kuvveden fiile geçmiş olan hâl.

Jeolojik : Yer bilimsel.

Bugünkü : Bugüne özgü, bugün olan, bugün yapılan.

Jeoloji : Yer bilimi.

Bakarak : Göre.

Öğreti : Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü, doktrin. Belli bir görüşe dayalı çalışma anlayışının bütünü. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği, meslek. Toplumda herhangi bir alanda çığır açan bir düşünce adamının ortaya koyduğu görüşler, ilkeler bütünü, doktrin.

Geçmiş : Geçme işini yapmış. Çürümeye yüz tutmuş. Zaman bakımından geride kalmış, esbak. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları. Arkada kalan hayat. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi.

 

Bakara : İskambil kâğıdı ile oynanan bir kumar.

Bugün : İçinde bulunulan gün. İçinde bulunulan çağ, zaman. İçinde bulunulan gün içinde.

İleri : Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı. Doğrusundan daha çok gösteren (saat). Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön. Önde bulunan. Öne doğru, ileri doğru. Benzerlerini geride bırakmış. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra. Bir şeyin ulaşılacak yönü. "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında kullanılan bir seslenme sözü.

Öğret : Saç örgüsü.

Bakar : Ayna.

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Öğre : Eğitim.

Olay : Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka. Önemli tarihsel olgu, fenomen.

Açık : Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.

 

Baka : Bak: Baka neler yapıyor. Dik (çift demiri için). Baksan a!.

Diğer dillerde Edimsel geçerlik anlamı nedir?

İngilizce'de Edimsel geçerlik ne demek ? : active circulation