Göğan nedir, Göğan ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

İri karasinek.

[Bakınız: göğem].

Boş kovan.

Hayvanlara zarar veren gök renkli bir çeşit sinek ya da böcek.

Göğan tanımı, anlamı

Göğa : Değirmenlerde öğütülen buğdayın döküldüğü tahtadan yapılmış kap. Kındıra ya da ayrık otu denen bir çeşit bitki kökü

Karasinek : Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir tür eklem bacaklı (Stomoxys calcitrans).

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Hayvan : Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).

Renkli : Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan. Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film. Neşeli, canlı, ilgi çekici. Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse).

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Göğem : Yeşile çalan mor renk. Bu renkte olan.

 

Zarar : Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat.

Hayva : Ayva. Tenekeyi lehimlemek için kullanılan bakır ya da demir araç. [Bakınız: hayva demiri].

Veren : Yokuş. Çürük, yıkılmış, çökmüş yapı ve benzerleri için.

Karas : Büyük küp.

Kovan : Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık. Yayık. Çoğunlukla toprak veya tahtadan yapılmış olan arı barınağı.

Sinek : Çift kanatlılardan, birtakım uçucu böceklerin genel adı. İskambil kâğıtlarının siyah renkte yoncayı andıranı, ispati.

Böcek : Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 santimetre kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar.

Çeşit : Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev. Türlü. Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.

Renk : Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum. Nitelik. Çeşitlilik.

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Göğe : Tavuk, horoz ve kuşların başlarında bulunan yuvarlak tüy yığını. Kaba ve hafif taş. Yirmi altı çift kürekle çekilen eski savaş gemilerinin bir türü. Altı mavna, üstü kalyon olan ve yirmi altı çift kürekle çekilen eski bir harp gemisi.

Böce : Böcü. Börülce. Bit. [Bakınız: böcü]. Sırtlan. [Bakınız: böcük]. [Bakınız: böbö]. Kurt. Böcek, akrep, çıyan, örümcek v.s. Fasulye. Bu gece. Böcek.

Zara : Sivas iline bağlı ilçelerden biri.

Diğer dillerde Gödel teoremleri anlamı nedir?

İngilizce'de Gödel teoremleri ne demek ? : gödel's theorems