Günsü nedir, Günsü ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

İri, yuvarlak, sulu siyah üzüm.

Devamlı güneş alan yer.

Güneşte kurutulan sebzelerdeki özel koku.

İki günlük pişmemiş sütün kaymağının aldığı koku.

Günsü tanımı, anlamı

Günsü çalmak : Güneşte kalan meyve, sebzeler, güneş yanığı gibi kokmak

Günsüler : Güneş hayvancıkları. Tatlısularda özgür yaşayan kökbacaklılar dizisi. (Seyrek olarak, su yosunlarında ve başka birgözeli hayvanlarda asalaklanan türlerine rastlanır.).

Günsümek : Süt, yoğurt gibi yiyecekler güneşte bozulmak.

Günsüz : Erkendoğan. Zamanından önce doğan yavru. Henüz tutuklanmamış suçlu. Zamanından önce doğan insan.

Günsüz doğmuş : Tembel insan. Çok üşüten kimse.

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek.

Devamlı : Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan. Okuluna düzenli bir biçimde devam eden. Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde.

Günlük : O günkü, o günle ilgili. Günü gününe tutulan anı yazısı ya da bu yazıları içine alan eser, günce. Üzerinden gün geçmiş veya geçecek. Her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan. Günü gününe tutulan hatıra, günce, muhtıra. Tütsü için kullanılan bir tür ağaç sakızı.

 

Kurutu : Cimri.

Kayma : Kaymak (II) işi. Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi.

Yuvar : Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genel olarak yuvarlak veya oval küçük cisim. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim.

Kurut : Kurutulmuş süt ürünü.

Devam : Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme. Ek, parça. Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme. "Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz.

Siyah : Kara, ak, beyaz karşıtı. Bu renkte olan. Baskıda başka harflerden daha kalın görünen harf türü.

Güneş : Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam. Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.

Günlü : Tarihli. Belli bir zamanla sınırlı.

Pişme : Pişmek işi.

Sebze : Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat.

Üzüm : Asmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi.

Aldı : “söylemeye başladı” anlamında kullanılan bir söz.

Diğer dillerde Günlükböcekler anlamı nedir?

İngilizce'de Günlükböcekler ne demek ? : may flies