Güvenirlik sınaması nedir, Güvenirlik sınaması ne demek

Güvenirlik sınaması; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Bir ölçme aracıyla elde edilen sonuçların süreğenlik ya da tutarlılık düzeyini araştıran sınama işlemi.

Güvenirlik sınaması tanımı, anlamı

Güvenir : Aydın ili, Bozdoğan ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi

Güvenirlik : Güvenilirlik. Bir testin, ölçmesi gereken şeyi her uygulanışında aynı biçimde ölçmede gösterdiği tutarlık derecesi. Aynı işlemle, benzer koşullarda yinelenen ölçümlerin, ölçülen konunun iki ölçüm arasında değişmemesi koşuluyla benzer sonuçlar verme özelliği, bk. geçerlik.

Sına : Araba tekerleğinin çemberi. Yaşıt, akran.

Güve : Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella).

Güven : Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat. Yüreklilik, cesaret.

Sınama : Sınamak işi, deneme, tecrübe.

Tutarlılık : Tutarlı olma durumu, insicamlılık.

Süreğenlik : Bir durum ya da özelliğin süregelmesi ya da bir gözlemin benzer koşullarda yinelenme özelliği.

Süreğen : Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, müzmin, kronik. Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), müzmin, kronik, akut karşıtı. Uzun zamandan beri süren, müzmin, kronik.

 

Tutarlı : Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı.

Aracı : Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Tutar : Nicelik bakımından bir şeyin bütünü. Para miktarı, meblağ.

Düzey : Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.

Ölçme : Ölçmek işi.

Sonuç : Bir olayın doğurduğu başka bir olay ya da durum, netice. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılaşmasının sayı bakımından durumu, skor. Yazının veya sözün bitim bölümü. Öz, özet.

İşlem : Bir işi sonuçlandırmak için yapılmış olan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat. Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele.

 

Süre : Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre. [Bakınız: gösterim süresi]. [Bakınız: yayın süresi].

Diğer dillerde Güvenirlik sınaması anlamı nedir?

İngilizce'de Güvenirlik sınaması ne demek ? : testing reliability