Geçkinlik evresi nedir, Geçkinlik evresi ne demek

Geçkinlik evresi; Coğrafya alanında kullanılan bir kelimedir.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Yer biçimlerinin aşınarak, yontularak düze yakın az dalgalı bir duruma girdiği, yüksekliklerinin kalmadığı evre.

Geçkinlik evresi anlamı, tanımı

Geçki : Dokumacılıkta çözgü ipliklerinin arasına, yanlamasına geçirilen atkı iplikleri

Geçkinli : Edirne kenti, Süloğlu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Evre : Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale.

Geçkin : İhtiyarlamaya yüz tutmuş, yaşlanmış. Geçmiş. Gereğinden çok olgun veya solmaya başlamış (bitki).

Geçkinlik : Geçkin olma durumu.

Yer biçimleri : Engebe.

Yükseklik : Yüksek olma durumu. Geometrik biçimlerde, tabandan tepeye olan uzaklık. Yükselti. Bir yıldızdan gelen ışın ile ufuk düzlemi arasındaki açı.

Yüksekli : Nevşehir ili, Gümüşkent bucağına bağlı bir bölge.

Dalgalı : Dalgası olan. Kıvrımlı (saç). Belli dalga boylarını alabilen, alternatif. Açıklı koyulu (renk). Dalga dalga görünen.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

 

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

Girdi : Bir üretimde yararlanılan para, gereç ve iş gücü, çıktı karşıtı.

Yontu : Heykel.

Kalma : Kalmak işi. Herhangi bir kimseden veya bir dönemden kalmış olan.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Dalga : Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

 

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Biçi : Erkek çocuk.

Düze : Doz.

Diğer dillerde Geçkinlik evresi anlamı nedir?

İngilizce'de Geçkinlik evresi ne demek ? : senile stage