Has a belly full türkçesi Has a belly full nedir
Has a belly full ingilizcede ne demek, Has a belly full nerede nasıl kullanılır?
Has : Elde etmek. Zorunda olmak. Kabul etmek. Dolandırmak. Aldatmak. Etmek. Sahip olmak. Yapmak. Bulunmak. Almak.
A : Bir. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Belirli bir tür veya nitelikteki. (herhangi) bir. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Amperin simgesi. Argonun simgesi. En yüksek not. Atom ağırlığı. Herhangi bir.
Belly : Karnı. İştah. Biyoloji, jimnastik alanlarında kullanılır. Omurgalı hayvanlarda vücudun sindirim organını içine alan, memelilerde göğüsten bir diyafram ile ayrılmış bölgesi. eklem bacaklı hayvanlarda ve bazı poliket solucanlarda vücudun arka bölgesi. 3.tunikatlarda mide ve bağırsağı kapsayan bölge. abdomen. Ahenk tahtası. Şikayet etmek. Karın. Şişmek. Mide. Göbek.
Full : Dolu. Tam. Doluluk. Yıkayıp çektirmek. Komple. Öz. Yıkayıp büzmek. Dolu şey. Çırpmak. Tok.
Has a bee in his bonnet : Kafasına takmak. Kafasında sürekli bir düşünce var.
Has a bone to pick with : Sorunun kaynağı ile görüşmesi gereken büyük bir soruna sahip. Biriyle anlaşmazlık durumu var. Biriyle tartışma durumu var. Görülecek bir hesabı var.
Has a car : Otomobile sahip. Arabaya sahip.
Has a chance : Şansı var. Şansa sahip. İmkanı var.
Has a big mouth : Her şeyi ağızından kaçırır. Düşünmeden konuşur. Sır saklayamaz. Sessiz kalamaz. Patavatsız.
İngilizce Has a belly full Türkçe anlamı, Has a belly full eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Has a belly full ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Blackest : Uğursuz. Kasvetli. Karalayıcı. Morarmış. Koyu. Kara. Zenci. Pis. Kötü.
Ardent : Coşkulu. Işıl ışıl. Şevkli. Coşkun. Gayretkeş. Çok sıcak. Hevesli. Sıcak. Ateşli.
Blase : Herşeyden usanmış. Her şeyden bıkmış. Herşeyden bıkmış. Usanmış. Hiçbir şeyden zevk almayan. Bezgin. Çok defalar yaptığı için artık zevk veya tat almayan. Bir şeye karşı ilgisiz veya duyarsız (genellikle o şeyi geçmişte çok defa tecrübe etmiş olmaktan kaynaklı).
Burning : Yakma. Hararetli. Büyük. Önemli. İvedi. Çözüm bekleyen. Mühim. Yanan.
Black : Zenci. Karartmak. Kara. Morarmış. Kararmak. Siyah. Koyu. Morartmak. Siyahlatmak.
Disgusted : Bezgin. Bizar. İğrenmiş. Müteneffir. Nefret etmiş. Nefret edilmiş.
Clapped out : Bozuk. Külüstür. Bitkin. Tükenmiş. Bitik. Dökük. Bitap düşmüş. (ingiliz argosu) yorgun. Yıkık.
Angry with : Dargın. Gücenmiş. Kavgalı.
Jaded : Zevksiz. İsteksiz. Yorgun. Yavan. Bezgin. Tatsız tuzsuz. Çok yorgun. Yorulmuş. Bitkin.
Angry : İltihaplı. Dargın. Gücenik. Hiddetli. Sinirli. Kızarmış. Gazaplı. Hırslı. Fırtınalı.
Has a belly full synonyms : fed up, boiling, aggravated, annoyed, blacker, fatigued, angriest, sick, bakings, fordid, bugged, sicker, baking, fed, sick of, fordo, gutted, bored, burnings, angrier, sickest, have had enough.
Bu kısımda Has a belly full kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Has a belly full ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Has a belly full anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Has a belly full ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.