Hemen hemen her yerde yakınsaklık nedir, Hemen hemen her yerde yakınsaklık ne demek

Hemen hemen her yerde yakınsaklık; Matematik alanında kullanılan bir kelimedir.

Matematik'te terim anlamı:

Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında yakınsaklık.

Hemen hemen her yerde yakınsaklık anlamı, tanımı

Heme : [Bakınız: he mi]. Derhal, hemen. Çocuk oyunlarında hedef, kale, çukur. Öyle mi, değil mi. Amma. Hem

Hemen hemen her yerde : Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında.

Yerde : Bir yumrukoyuncusunun, yediği yumruk sonucu, ayaklarından başka vücudunun herhangi bir yeri ile yere değmesi, ayakta bitik duruma gelmesi, iplere asılı kalması, yumruklaşma alanı dışına çıkması ya da düşmesi hali.

Hemen : Çabucak. Yalnız, sadece. Aşağı yukarı. Çok.

Hemen hemen : Nerede ise, az zaman sonra. Tam değilse bile ona pek yakın.

Her : Önüne geldiği ismin benzerlerini "teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı" anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz.

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

 

Yakınsak : Tek bir noktaya doğru yönelen (ışın). Işıkları aynı noktaya doğru yöneltme özelliği taşıyan (mercek vb.). Birbirine gittikçe yaklaşarak uzanan, bir noktaya doğru yönelen (çizgi).

Yakınsaklık : Yakınsak olma durumu.

Bir küme : Pek çok, fazla.

Sıfır : Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0). Kötü, başarısız, verimsiz. Olmayan, bulunmayan. Yeni, kullanılmamış. Hiçbir değeri olmayan şey.

Ölçüm : Ölçme işi. Ölçülerek elde edilen sonuç. Ölçümleme sonucu, takdir. Eli işe yatkın, becerikli, usta. Doktor. Fal. En, boy, oylum, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiğini belirtme işlemi. Özdeğin türlü görünümlerini ve bunların niteliklerini karşılaştırabilmek ve dolayısıyla niceliklerini belirleyebilmek amacıyla nesnelere, ilişkin olduğu niteliğe uygun belli kurallara göre sayı verme işlemi. Bir kümenin altkümelerinden oluşan bir dolam üzerinde artı değerler alan sayılabilir toplamsal küme işlevi, Anlamdaş. sayılabilir toplamsal ölçüm. Türlü toplumsal olguların özelliklerini uygun ölçü araçları kullanarak sayısal olarak saptamaya yönelik bir bilme süreci. Bir değişken taşıdığı özelliği belirtmek için yapılan bir işlem. Ölçüye vurulan bir konuda bir ölçme aracıyla elde edilen ve ölçme dizgesinin çeşitli birimleriyle dile getirilen değer. Şekil, biçim, tarz. Acemi, beceriksiz. Şımarık.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

 

Küme : Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup. Tümsek biçimindeki yığın. Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri. Tomar.

Ölçü : Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Belirlenmiş boyut. Değer, itibar. Ölçme sonucu bulunan rakam. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Ölçüt.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Hemen hemen her yerde yakınsaklık anlamı nedir?

İngilizce'de Hemen hemen her yerde yakınsaklık ne demek ? : convergence almost everywhere