Hemoliz nedir, Hemoliz ne demek

Hemoliz; Kimya, Veteriner, Zooloji alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Kimya'da terim anlamı:

Kırmızı kan hücrelerinin hemoglobini serbest bırakarak bozunması.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Alyuvarların, içerisindeki hemoglobinin dışarı çıkacak tarzda parçalanması, yıkımlanması veya ayrışması.

Zooloji'deki anlamı:

Daha az yoğun bir ortamda, alyuvarların sitoplazmasının eriyerek göze zarı dışına çıkması olayı.

Teknik terim anlamı:

Eritrositlerin eriyerek yapılarındaki hemoglobinin açığa çıkması, eritrositlerin erimesi.

Hemoliz hakkında bilgiler

Hemoliz eritrositlerin (alyuvarların) büyük boyutlarda yıkımı. Hemoliz sonucu bir tür anemi olan hemolitik anemi oluşur. Hemoliz daha detaylı bir tanımla, eritrositlerin hücre zarının parçalanması sonucu hemoglobin molekülünün dışarı çıkmasına verilen isimdir. Çeşitli nedenleri olabilir. Ortaya çıkış nedenleri bakımından iki farklı hemoliz tipi tanımlanmıştır: Ozmotik hemoliz ve hemositoliz. Başka bir dış etken olmaksızın (ozmoz nedeniyle) eritrosit hücrelerinin fazla su almaları sonucu oluşan hemolize, ozmotik hemoliz denir. Eritrosit hücreleri içlerindeki sıvıya oranla daha hipotonik olan bir sıvıya konulduklarında içeri giren yoğun su miktarı dolayısıyla şişmeye başlarlar. Bu şişme sonucu hücre zarı üstünde oluşan yüksek basınç nedeniyle zarın yırtılmasına ve hemoglobin molekülünün dışarı çıkmasına yol açar. Normal, sağlıklı eritrositler %.0.4'lük bir tuz (NaCl) çözeltisine kadar hemolize uğramadan dayanabilir. Fakat çözeltinin konsantrasyonu %0.4'den aşağı düştüğünde eritrositler de hemoliz görülür.
Ayrıca bazı anemi tiplerinde eritrositlerin zarının esnekleği azalır. Bu nedenle hücrenin su alıp şişebilme kapasitesi de düşer ve hipotonik ortama karşı direnci azalır. Bunun sonucu eritrositler %0.7'lik bir tuz çözeltisinde de bile hemolize uğrayabilirler. Bu anemi tipine örnek olarak herediter sferositoz verilebilir. Çeşitli kimyasal, fiziki veya mekanik faktörler dolayısıyla eritrositlerin hücre zarlarındaki lipid tabakasının erimesi sonucu oluşan hemolize hemositoliz denir. Çeşitli hayvanların (örneğin bazı akrep ve yılanların) zehirleri, bazı bakterilerin toksinleri, çeşitli kimyasal maddeler, donma ve yüksek sıcaklık hemositolize yol açan faktörlere örnek olarak verilebilir.

 

Hemoliz tanımı, anlamı

Hemo : Kana işaret eden ön ek, hemosiyanin, hemoglobin gibi

Gama hemoliz : Kanlı agar besi yerinde hemoliz görülmemesi.

Hemolizin : Alyuvar hemolizine neden olan, farklı kan grubundaki anti-serumlar, enzimler, bakteriyel toksinler, alkol, eter, akrep ve yılan zehirleri gibi maddelere verilen ad.

Mikroanjiyopatik hemolizis : Arteryollerdeki ve kılcal damarlardaki endol bozuklukları veya atardamar-toplardamar fistülleri gibi nedenlerle, alyuvarların ani bir basınç değişimleri sonucu parçalanmaları sonucu hemoglobinin dışarı çıkması, parçalanma hemolizisi.

 

Parçalanma hemolizisi : Mikroanjiyopatik hemolizis.

Yüksek sıcaklık : Ak sıcaklık aralığındaki sıcaklık.

Kimyasal madde : Belirli bir homojen bileşimi olan ve mekanik yollarla ayrılamayan maddelerin genel adı. Bütün element ve bileşikler kimyasal madde kabul edilir, çözelti, dispersiyon, alaşım ve kompozit malzemeler karışımdır.

Yüksek basınç : Basınçölçerde 760 milimetre üstünde bulunan ve güzel havayı belirten hava durumu.

Konsantrasyon : Derişim. Dikkat toplaşımı.

Dolayısıyla : Dolaylı olarak, doğrudan ilgili olmayarak. Nedeniyle.

Bakımından : Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından. -e göre.

Hücre zarı : Sitoplazmayı çevreleyen, 75-80 A° kadar kalınlıkta, protein, lipit ve karbohidratlardan oluşan, lipitlerin genellikle fosfolipitler hâlinde çift tabaka oluşturdukları, sıvı mozaik zar modeline göre proteinlerin lipitlere birleşik ya da az veya çok gömülü oldukları, karbohidratların oligosakkarit zincirleri hâlinde bazı lipit ve bazı proteinlere bağlı bulundukları, hücrenin alt, üst ya da yan kısımlarında çeşitli özelleşmeler gösteren, hücreyi koruyan, pek çok hücre faaliyetine katılan yarı geçirgen yapı. Organellerin etrafını çevreleyen zar ise mitokondri zarı, Golgi zarı gibi organellerin adıyla anılır. Plâzma zarı, sitoplâzmik zar, membran, biyomembran, biyolojik zar, plazmalemma. Sitoplazmayı çevreleyen, 75-80 ºA kadar kalınlıkta, protein, lipit ve karbonhidratlardan oluşan, hücreyi koruyan, pek çok hücre faaliyetine katılan yarı geçirgen yapı, plazma zarı, plazmalemma. Hücreleri dıştan kesintisiz çevreleyen, metabolik olaylarda görev alan ve elektron mikroskobunda üç katman hâlinde gözlenen birim zar yapısında organellerden biri, plazma zarı, sitoplazmik zar, plazmalemma, birim zar.

Hemoglobin : Alyuvarların yapısında bulunan, dokulardan karbondioksidi akciğerlere, akciğerlerden oksijeni dokulara taşıyan, demir içeren ve kana kırmızı rengini veren protein.

Sitoplazma : Çekirdek dışta kalmak üzere protoplazma yığını.

Parçalanma : Parçalanmak işi.

Hayvanlar : (Animalia), Canlı varlıklardan bitkiden farklı olarak yer değiştirebilen, uyartılara cevap veren, besinlerini vücudu içinde sindirebilenleri içine alan bir âlemdir. Birgozeliier (Protozoa) ve çokgözeliler (Metazoa) olmak üzere 2 altâlemi vardır.

Büyük boy : Normal ölçülerden daha büyük.

Göze zarı : Hücreyi saran zar.

Hipotonik : İzotonik bir sıvıdan daha düşük osmotik basınca sahip olan. Bir hücrenin ozmotik kuvvetinden yani 300 mOsm den daha düşük, ozmotik basıncı sebebiyle suyun hücreye girişine sebep olan ortam. Kandan daha düşük osmotik basınca sahip olan çözelti. Zaaf, iradesizlik veya normal kas gücünden daha az olma. Ozmotik basıncı, hücrenin ozmotik basıncından düşük. Vücut sıvılarının ozmotik basıncına oranla daha düşük ozmotik basınca sahip. İzotonik bir sıvıdan daha düşük ozmotik basınca sahip olan. izotonik bir sıvıdan daha düşük osmotik basınca sahip olan.

Eritrosit : Alyuvar.

Diğer dillerde Hemoliz anlamı nedir?

İngilizce'de Hemoliz ne demek ? : hemolysis, hematolysis, haemolysis