Kızgınlık nedir, Kızgınlık ne demek
"Kızgınlık" ile ilgili cümleler
- "Babama olan bağlılığımdan ziyade, anneme duyduğum kızgınlıktan yaptım bunu." - E. Şafak
Tarım alanında kullanılan kelime anlamı:
bkz.kösnüklük
Veterinerlik alanındaki anlamları:
Dişi memeli hayvanların birtakım fizyolojik ve ruhsal belirtiler göstererek erkekle cinsel ilişkiye girme isteği, östrüs, hırap, boğasamak, boğaya gelme. Bu dönemde türlere göre farklılık gösteren kızgınlık belirtileri ortaya çıkar ve östrojen hormonu etkindir. Dönem içerisinde bir kez kızgınlık gösterenlere monoöstrüs hayvanlar, birden çok kızgınlık gösterenlere poliöstrüs hayvanlar adı verilir.
Diğer sözlük anlamları:
Sıcaklık
İngilizce'de Kızgınlık ne demek? Kızgınlık ingilizcesi nedir?:
estrus
Fransızca'da Kızgınlık ne demek?:
ardeur, acuité
Osmanlıca Kızgınlık ne demek? Kızgınlık Osmanlıca'da ne anlama gelir?:
taleb, hırap
Kızgınlık hakkında bilgiler
Kızgınlık ya da Öfke insanların veya hayvanların algıladıkları bir tehdit veya hakaret karşısında sergiledikleri düşmanlık duygusudur. Kızgınlık vücutta bir takım fiziksel değişikliklere neden olur. Örneğin tansiyon ve nabız yükselir, vücuttaki adrenalin ve noradrenalin düzeylerinde artma gözlenir.
Kızgınlık insanlar ve hayvanlarda dışarıdan gözlenebilen değişikliklere de yol açar. Kızgın insanlar bazen yüksek sesle bağırırlar, kabarırlar, yumruklarını sıkarlar, dişlerini gösterirler veya tehditkar bir yüz ifadesi sergilerler. Genellikle kavgaların çoğu kavgacılardan en azından birinin kızgınlığını ifade etmesi sonucu ortaya çıkar. Kızgınlığın amacı insanların kendilerine tehdit olarak algıladıkları davranışı durdurma çabasıdır. Ancak psikologlara göre kızgın insanlar olayları tarafsız bir şekilde değerlendirme ve davranışlarını kontrol etme yeteneklerini kaybederler. O yüzden de kızgınlık genellikle sorunların çözümünü kolaylaştırmak yerine daha da zorlaşmasına neden olur.
Kızgınlık ile ilgili Cümleler
- Çoğunuza göre erken yaşta öleceğimi biliyorum, o yüzden kızgınlıklarımı geride bırakıp hepinizi affederek ölmem lazım.
- Size kızgındım ve kızgınlıkla yaptığım şeyler olmadı mı?
- Kendimi affetsem kızgınlıklarım bitecek biliyorum ama kendimi affedemiyorum.
- Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir.
- O, "Şu anda bakıyorsun. Sen röntgenliyorsun Tom" dedi kızgınlıkla.
- Karşılıklı birbirimize kızgınlıklarımızda ikimizin de haklı olduğu noktalar vardı.
- Kızgınlıktan ne yaptığımı bilmez hallere düştüm.
- Kızgınlık, gerekçesinin görülmesini engelledi.
- Haksız eleştirine karşı kızgınlık hissediyorum.
Kızgınlık tanımı, anlamı:
Kızgın : Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış. Kızışık, zorlu, sert, şiddetli. Kızmış olan, öfkeli, mütehevvir. Eş arayan (hayvan).
Hayvan : At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.
Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
Çiftleşme : Çiftleşmek işi.
Öfkeli : Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli bir biçimde. Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli.
İnsan : Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.
Algı : Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Vergi. Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık. Rüşvet. Kazanç, alacak.
Tehdit : Gözdağı.
Hakaret : Onur kırma, onura dokunma. Küçültücü söz veya davranış.
Olma : Olmak işi.
Kızgınlık çarası : Kızgınlıktaki inekte, serviks uterideki goblet hücreleri tarafından salgılanan, yumurta akı kıvamı ve renginde vulvada gözlenen berrak akıntı, östral akıntı.
Kızgınlık çevrimi : Kızgınlık döngüsü.
Kızgınlık dedektörü : Hayvanlarda kızgınlığın varlığını gösteren araç.
Kızgınlık döngüsü : Bir kızgınlığın başlangıcından ikinci kızgınlığın başlangıcına kadar geçen süre, kızgınlık çevrimi, kızgınlık siklusu, östrüs siklusu, seksüel siklus. Proöstrüs, östrüs, metöstrüs ve diöstrüs evrelerini içerir.
Kızgınlık gösterenlerin oranı : Kızgınlık gösteren dişi hayvan sayısının tohumlamaya ayrılan dişi hayvan sayısına oranı.
Kızgınlık senkronizasyonu : İki veya daha fazla dişi hayvanın kızgınlıklarını aynı zamana getirme veya belli bir zamanda kızgınlık göstermelerini sağlama, östrüs senkronizasyonu.
Kızgınlık siklusu : Kızgınlık döngüsü.
Kızgınlık tespiti : Hayvan türlerine göre değişik yöntemlerden yararlanarak hayvanların kızgın oldukları dönemin belirlenmesi, östrüs tespiti. Sığırlarda kızgınlık belirtileri çok belirgin olmadığı ve kısa süreli olduğu için fertilite yönünden kızgınlık tespiti önemlidir.
Diğer dillerde Kızgınlık anlamı nedir?
İngilizce'de Kızgınlık ne demek? : n. heat, anger, fury, choler, crossness, fervor, fervour [Brit.], furor, furore, gall, glow, huffiness, ill-blood, indignation, ire, irritation, must, wax
Fransızca'da Kızgınlık : ardeur [la], chaleur [la], humeur [la], irritation [la]
Almanca'da Kızgınlık : n. Ärgernis, Bösartigkeit, Brunst, Erbitterung, Gereiztheit, Grimm, Ingrimm, Rage, Ungewitter, Unmut, Unwille
Rusça'da Kızgınlık : n. раскаленность (F), гнев (M), злость (F), горячность (F), жгучесть (F), течка (F)
Bu kısımda Kızgınlık nedir? Kızgınlık ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Kızgınlık tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Kızgınlık hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.