Kabat nedir, Kabat ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Kaba.

Kabat hakkında bilgiler

Kabát. 1983 yılında o zamanlar Çekoslavakya'ya bağlı olan Çek Cumhuriyeti'nin Teplice şehrinde kurulmuş bir hard rock müzik grubu. 2007 yılında Çek Cumhuriyeti'nin'de ilk defa katılma olanağı elde ettiği 2007 Eurovision Şarkı Yarışması'nda ülkesini temsil eden Kabát grubu yarı finalden finale geçme olanağı elde etmek için 10 Mayıs 2007'de yarı finalde Küçük Leydi anlamına gelen Malá Dáma adlı şarkıyla yarışmış ve sonuncu olmuştur.

Kabat anlamı, tanımı

Kaba : Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı. Taneleri iri. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse). Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli

Kabataslak araştırma : Bir bilimsel inceleme tasarımına dayanmayan ve bilgi üretme işlemine ilişkin ilke ve kurallara yeterince özen göstermeyen araştırma.

Kabatepe : Tokat ili, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Kabatepek : Kalın kabuklu, kara üzüm.

Kabatıraş : Orta yaşlı adam.

Kabatlama : Kaba, kabarık olarak (Pamuk, saman ve benzerleri şeylerin yığını için). Sıkıştırmadan gevşek (ölçeğe doldurulan un ve benzerleri nesneler için).

 

Kabataslak : Bir şeyin ayrıntılarına girmeden ana çizgilerini belirten.

Kabataş : Ordu iline bağlı ilçelerden biri.

Yarı final : Bir yarışmada çeyrek finale kalan sekiz takımdan dördünün elenmesiyle oluşan grup veya aşama, yarı son, dömifinal.

Eurovision : Avrupa Yayın Birliği üyesi ülkelerin televizyon örgütleri arasında kurulan Avrupa Televizyon Birliği. (Amacı, üyeleri arasında televizyon izlencesi alış verişini ve kıtalararası televizyon bağlantısını sağlamaktır. Türkiye bu bağlantıdan ilk kez 1972 Münih Olimpiyatları sırasında yararlanmaya başladı).

Cumhuriyet : Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi. Cumhuriyet altını.

Yarışma : Yarışmak işi, müsabaka. Bilgi, yetenek, güzellik vb.nde üstünlüğünü göstermek için yarışmak işi, yarış, yarışım. Başkalarından üstün olmaya çalışma. Ticarette üstünlük kazanma çabası, rekabet.

Sonuncu : Zaman, yer, sıra bakımından başkalarına göre sonda olan kimse, şey. Sırada, önem sırasında sonda olan kimse.

Katılma : Katılmak işi. İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak.

Zamanla : Aradan süre geçtikçe, giderek.

Temsil : Birinin veya bir topluluğun adına davranma. Söz gelişi. Özümleme. Oyun.

Cumhur : Halk. Topluluk.

Olmuş : Olgunlaşmış, ergin.

Kurul : Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.

Mayıs : Yılın beşinci ayı. Taze sığır dışkısı.

Diğer dillerde Kabartılı kaynak yapma anlamı nedir?

İngilizce'de Kabartılı kaynak yapma ne demek ? : projection welding