Kazsılar nedir, Kazsılar ne demek

Kazsılar; Biyoloji, Zooloji alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Kuşlar (Aves) sınıfının, karinalılar (Carinatae) bölümünden, vücutları ağır, boyunları uzun, gagaları geniş ve yassı, kanatları uzun, kuyrukları kısa, ayakları perdeli, iyi yüzen ve dalan, toplu hâlde yaşayan ve göç eden türleri olan bir takım.

Zooloji'deki anlamı:

(Anseriformes),olmak üzere iki büyük alt-takımı. içine alır.

Kazsılar kısaca anlamı, tanımı

Karinalılar : Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının hemen bütün kuşları içine alan büyük bir bölümü

Kanatlar : Kocaeli şehri, Kandıra belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Alttakım : Bir takımın altkümesi olan takım.

Alttakı : Bir imlecin sol ya da sağ altına, ötekilerden ayırt etmek için ya da işlemsel bir özellik taşıdığım belirtmek için konulan damga.

Perdeli : Perdesi olan veya perde ile örtülü bulunan. Perde sağlamak için parmaklarla basılacak yerleri olan (çalgı). Duvaklı.

Kuşlar : Çok hücreli hayvanlardan, omurgalıların geniş bir sınıfı.

Gagala : Ortası oyuk tandır ekmeği, bazlama. Dolu: Öyle gagala yağdı ki, yerler bembeyaz. Tandır ya da fırında pişirilen ufak ekmek. Dolu, yuvarlak. Ortası boş yuvarlak tandır ekmeği. (Susuz Kars).

 

Karina : Gemi omurgası. Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü.

Kuyruk : Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ. Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı. Birisinin arkasına takılıp ondan ayrılmayan kimse. Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi. Bu organa benzeyen uzantı. Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti. İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi. Başın arkasına toplanmış saç demeti.

Takım : Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk. Hayvanlarda yemek borusu, akciğer ve karaciğere genel olarak verilen ad. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri. Takım elbise. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü. Sigara ağızlığı. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik.

Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.

 

Perde : Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü. Katarakt. Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. İki yeri birbirinden ayıran bölme. Doğruyu görmeye engel olan şey. Seste pes perde. Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri.

Yassı : Yayvan ve düz.

Karin : Karın.

Kuşla : Köpeğe verilen “yat"emri.

İçine : İçin edatı.

Gagal : Yeşil kabuğundan çıkarılmış ceviz. Göz bebeği: Gözümün gagalısın. Erkeklik organı.

Vücut : İnsan ya da hayvan gövdesi, beden. Var olma, varlık.

Üzere : Amacıyla. Neredeyse. Şartıyla. Gibi.

Sınıf : Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler. Derslik. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas.

Diğer dillerde Kazsılar anlamı nedir?

İngilizce'de Kazsılar ne demek ? : geese, ducks and swans, geese and ducks and swans